Nihat KARALAR
bsgmedya@hotmail.com
ORTADOĞU'DA ÜÇ MAYMUNLAR:(1)
31/01/2016 BİLMİYORUZ/ DUYMUYORUZ/ GÖRMÜYORUZ ‘Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. Ne sen bunun farkındasın, ne de polis farkında’ Kısacası, ortada bir oyun oynanıyor! Yeri gelince kanadı kırılan küçük bir serçeyi yaşatabilmek için neler yapılmazken, Ortadoğu’da insanların adım adım ölüme gitmeleri karşısında adeta üç maymunlar oynanıyor! BİLMİYOR (UZ), DUYMUYOR (UZ), GÖRMÜYOR (UZ)! Aman Allah’ım ne yaman çelişki, ne yaman duyarsızlık! diyesimiz geliyor. Ama o bile yaşananlar karşısında kıfayetsiz (yetersiz) kalacaktır. Tıpkı Nazım Hikmet’in ‘ceviz ağacı’ şiirindeki gibi; bizler de o ‘sessiz ölüm’lerden habersiz yaşıyoruz. Aslında herşeyin de farkındayız, ama nedense bunu kabullenemiyor, kabullenmek de istemiyoruz. Hiçbir şey olmamış gibi, hani derler ya ‘şu 3 günlük dünyada’ gün sayarak, yani yükselen savaş çığlıkları arasında ‘sessiz ölümler’ adlı bir oyunun seyircileri gibiyiz. Yanıbaşımızda süren ateş çemberi, giderek büyüyor ve hızla bize doğru geliyor. Bunun da farkındayız. Farkında olmadığımız, bu noktaya neden ve nasıl geldiğimizdir? Bu soruya yanıt bulabildiğimiz de bir çok sorunu çözebileceğiz, ama şu ateş çemberi içersinde bulunacak yanıtlar ne kadar sağlıklı olur, siz düşünün! *** Önce bir canavar yaratıldı! Yaratılan canavar özenle bezenle büyütüldü.! Şimdi de o canavar, kendini yaratanları ve büyütenleri tehdit etmektedir. Birleşmiş Milletler, NATO, ABD, Avrupa. . Kısacası, tüm dünya ülkeleri , yaratılan o canavarı yoketmek için planlar yapmaktadır. IŞİD Canavarı, öyle kendiliğinden ortaya çıkmadı ve bugün tüm dünyanın korkulu rüyası haline tek başına gelmedi. ABD vb. güçlerin sayesinde getirildi.! Sırf Suriye’yi parçalamak, Esad’tan kurtulabilmek için göz yumulan o canavar, bugün, sadece bölge değil, tüm dünya için büyük bir tehlike haline gelmiştir. *** Sırf bir inat, sırf bir önyargı uğruna Oratadoğu’yu kasıp kavuran IŞİD nerdeyse görmezlikten geliniyor… Varsa yoksa ESAD! Anlamak mümkün değil. Ne zaman Ortadoğu’da yaşananlardan söz edilse (hoş edilmedik gün de yok ya) aklıma, hemen birazdan aktaracağım o fıkra gelir. Değişmez kuraldır. Kişi, grup, devlet hiç biri farketmez! İşin içine çıkarlar girince, her şey lafta kalır, kurallar rafa kaldırılır. NATO, ABD, Birleşmiş Milletler,..(listeyi istediğimiz gibi uzatabiliriz) de tıpkı padişah ve vezir gibi, ucu kendilerine dokununca, herşeyi unutmuyorlar mı! Unutuyorlar. Olan da hep şu Ortadoğu halklarına ve birilerinin dümen suyuna girmeye pek meraklı ülkemize olmuyor mu? Ne demek istediğimizi sanırım fıkra bile çok net anlatmaktadır. *** İŞTE O FIKRA: ‘Memleketin birinde 3 kere camiye gitmeyeni idam ediyorlarmış. Usulen idam edilmeden önce 3 dileğini yerine getiriyorlarmış. Adamın biri 3 kere camiye gitmemiş ve tabii yakalanmış. İdam edilmeden önce sormuşlar; -İlk dileğin ne? -Vezirin karısıyla beraber olmak istiyorum! Vezir ‘olmaz’ dese de padişah ‘mecbur’ demiş ve adam vezirin karısıyla beraber olmuş. İkinci dileği olarak padişahın karısıyla beraber olmayı seçmiş. Bu sefer padişah ‘hayır’ dese de herkes itiraz edince mecbur kalmış. -Son dileğin ne diye sormuşlar. Adam, bir vezire, bir padişaha bakmaya başlamış. Aradan 5 dakika geçtikten sonra vezir bakmış ki niyet kötü namus elden gidecek; -Ben bunu sanki camide gördüm gibi geldi, deyince padişah da tasdiklemiş; -Ne gibisi! Yanımda kılıyordu ya.’ Yorumu size kalmış! *** BİR NOT: DEĞİŞMEZ(!) BİR TABLO! Dünyada olduğu gibi ülkemizde de sıcak gelişmelere tanık olunuyor. Ekonomimiz tamamen dış kaynaklı sermaye çevrelerinin iki dudağı arasında çıkacak sözcüğe göre belirleniyor. Hal böyle olunca bağımsızlığımız da giderek yok oluyor. Sorunlar dağ gibi birikmiş, işsizlik had safhaya ulaşmış. Yurdun dört bir yanında intiharlar, cinayetler, ölümlü kazalar almış başını gidiyor… Her gün binlerce esnaf kepenk kapatıyor, her geçen gün bozulan gelir dağılımı aileleri vuruyor. Ve bunların birçoğu her gün tv ekranlarından evlerimize ‘flaş flaş’ spotlarıyla konuk oluyor. Gazete sayfalarında ise ‘vahşet, cinnet vs.’ başlıklarıyla yer alıyor. Bizler de müzmin bir film seyircisi gibi izliyor veya okuyoruz. Gerisi… Ateş düştüğü yeri yakıyor! |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
DEĞİŞİME DİRENEN(LER) HEP KAYBEDER! - 13/06/2017 |
Sizce değişim nedir? Değişim denilince, aklınıza bulunduğunuz durumdan farklı bir konuma yönelmek mi , yoksa başka bir deyimle 360 derece değişmek mi gelir. |
TÜRKİYE'DE AYDIN OLMAK ve UĞUR MUMCU - 22/01/2017 |
Türkiye’de aydın olmak, hele de yazar olmak.. Daha doğrusu düşünüyor olmak çok zor ve tehlikelidir.. Hele de son günlerde nasıl zor olduğu daha net görüldü.. |
‘NESLİ TÜKENMİŞ KELAYNAK KUŞLARI’ GİBİYİZ! - 08/01/2017 |
Hasbelkader yerel ölçekte yazmaya çalışan bizim gibi yazar taifesi (onca yazarın çizerin bol olduğu bir kentte bizi de yazar takımına dahil ederlerse) olarak, doluya boşa yazarız. |
YİNE FACİA..YİNE ACI VE GÖZYAŞI! - 01/12/2016 |
Hani bizim camiada yazı karalayanlar arasında bir genel anlayış vardır: |
‘SÜTTEN ÇIKMIŞ AK KAŞIK’ DEĞİLİZ, HİÇ BİRİMİZ! - 17/11/2016 |
Sizce, insan kendi kendini aldatabilir mi? Zaman zaman kendi iç dünyamda bir yolculuğa çıkar, adeta kendimi bir savcı titizliğiyle sorgulamaya, yargılamaya çalışır ve kendime hep bu soruyu sorarım. |
HAYATIMIZ OLDU TELE-VOLE! - 16/11/2016 |
Son yıllarda özellikle de özel televizyonların hayatımıza girmesiyle birlikte adeta ‘televole toplumu’ olduğumuz gerçeğini görmezden gelemeyiz. |
SAHİ, HAYATIN RENGİ VAR MIDIR? - 15/11/2016 |
Neyse konuyu iyice dağıtmadan, saadete yani asıl konumuza gelelim. Biliyorum, havaların hayli soğuyacağı ve giderek de çekilmez bir hal alan şu günlerde böyle sıkıcı konular da çekilmez ya!.. |
36 YILDÖNÜMÜNDE BİR '12 EYLÜL' ANISI... - 12/09/2016 |
36 YILDÖNÜMÜNDE BİR 12 EYLÜL ANISI... Bugün 12 Eylül.. Binlerce yurdum insanının zindanlara doldurulduğu, onlarca hatta yüzlerce insanımızın işkencelerle öldürüldüğü, henüz 17 yaşında olan Erdal Eren’in yaşı büyütülerek darağacına çekildiği,... |
ORTADOĞU'DA KUYUYA TAŞI KİM ATMIŞTI? - 10/07/2016 |
Son günlerde sınır komşumuz, (hoş, iktidarın dış politikası sonucu ortada komşumuz diyebileceğimiz bir ülkede kalmadı ya) Suriye ve Irak’taki sıcak gelişmeler nedeniyle hızla büyük bir karamsarlık dehlizine doğru sürüklendik/sürükleniyoruz. |
Devamı |