Çam, 2017 yılının ilk dokuz ayında memur ve emeklilerin aylıklarındaki enflasyon kayıplarına dikkat çekti:

6 Ekim 2017

BASK (Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu) Çorum İl Temsilcisi Hayati Çam, TÜİK tarafından açıklanan Eylül ayındaki  % 0,65’lik TÜFE artışının, memurlara verilen Ocak ve Temmuz artışlarının, aylık bazdaki kümülatif kayıpları karşılamadığı gibi, kayıpların artmaya devam ettiğini,  ancak TÜİK’in bazı mevsimsel ürünleri gerekçe göstererek 80 milyon kişiye vejetaryen hesabı çıkardığını söyledi.

2017 yılının ilk dokuz ayında memur ve emeklilerin aylıklarındaki enflasyon kayıplarının yükselmeye devam ettiğine dikkat çeken Çam, Eylül ayı tüketici enflasyonundaki artışın memurlar için adeta sonbahar vurgunu olduğunu söyledi.

Çorum İl Temsilcisi Hayati Çam, BASK/AR-GE Birimi tarafından yapılan araştırmanın sonuçlarını şöyle açıkladı:

“TÜİK tarafından açıklanan rakamlara göre Eylül ayı tüketici enflasyonu (TÜFE) bir önceki aya göre % 0,65, Aralık ayına göre ise % 7,29 oranında artmıştır.

Anlaşılıyor ki; 2017 yılının ilk dokuz ayında, memur ve emeklilerinin aylıklarındaki enflasyon kayıpları yükselmeye devam etmektedir.

Ocak ve Temmuz aylarında memurlara verilen artışlar kümülatif toplam kayıpları karşılamaktan uzak olup yılbaşına 3 ay kala memur ve emeklileri cepten yemeye devam etmektedir.

TÜFE oranlarına ilişkin açıklamalar, memurlar ve emeklileri için kayıpların ne kadar daha yükseldiğinin korkuyla takip edildiği  basın bültenleri haline gelmiştir.

BASK/AR-GE Birimi tarafından yapılan araştırmaya göre; TÜİK’in açıkladığı Eylül ayı enflasyon oranı açısından evli, iki çocuklu (1’i 6 yaşından küçük), eşi çalışmayan memurlar üzerinden değerlendirecek olursak durumun özeti şudur:

2017 yılının ilk 6 ayını 291,76 TL kayıpla kapatan 12/1 derece ve kadrodaki bir hizmetli, aylığında Temmuz ayında 172,58 TL artış yapılmış olmasına rağmen ilk altı aydaki kaybını karşılayamadığı gibi, ikinci altı aydaki enflasyon kayıpları ile birlikte 2017 yılının ilk 9 ayındaki net kaybı 155,91 TL’ye ulaşmıştır.

Aynı şekilde 9/1 derece ve kadrodaki bir memur Temmuz ayında 178 TL artış almış iken, 2017 yılının ilk 9 ayındaki net kaybı 173,68 TL’ye ulaşmıştır.

7/1 derece ve kadrodaki bir öğretmen Temmuz ayında 201 TL artış almış iken, 2017 yılının ilk 9 ayındaki net kaybı 186,65 TL’ye ulaşmıştır.

8/3 derece ve kadrodaki bir pratisyen doktor Temmuz ayında 277 TL artış almış iken, 2017 yılının ilk 9 ayındaki net kaybı 256,79 TL’ye ulaşmıştır.

12/3 derece ve kadrodaki bir hemşire Temmuz ayında 196 TL artış almış iken, 2017 yılının ilk 9 ayındaki net kaybı 183,08 TL’ye ulaşmıştır.

9/1 derece ve kadrodaki bir mühendis (büro) Temmuz ayında 305 TL artış almış iken, 2017 yılının ilk 9 ayındaki net kaybı 256,68 TL’ye ulaşmıştır.

Enflasyon oranının düşük çıkmasında, harcama gurupları içerisindeki ağırlığı % 23,68 olan alkolsüz içecekler ve gıda sektöründe eksi 0,70 olarak belirlenen Eylül ayı TÜFE oranının etkili olduğu anlaşılmaktadır.

Tüketicinin onca feryadına rağmen,  tarladan pazara intikal eden ürünlerin fiyatlarında dişe dokunur düşüş olmadığı gibi, 80 milyon kişi vejeteryan beslenmemektedir.

Anlaşılan TÜİK; mevsimsel olarak fiyat hareketlerini devreye sokarak 80 milyon kişiyi vejeteryan testine tabi tutmaya devam etmektedir.

SONBAHAR MEVSİMİ MEMURLARIN
KORKULU RÜYASI

Her yılın sonbahar mevsimi memurların ve emeklilerin korkulu rüyasıdır.

Geride bıraktığımız Eylül ayı dini vecibeler ve gelenekler gereği ertelenemez Kurban Bayram harcamaların, gerektiğinde borçlanarak yapıldığı bir aydı.

Eylül ayı eğitim ve öğretimin başladığı, buna bağlı olarak eğitim ve öğretim harcamalarının zirve yaptığı bir aydır.

Eylül ayı kışa hazırlık olmak üzere giyecekten yakacağa yeni harcamaları zorunlu kılan ek tedbirlerin alındığı bir aydır.

Yasalara ve Anayasanın eşitlik ilkesine rağmen ikramiye hakkı ödenmeyen memurlar, kime hizmet ettiği anlaşılmayan yetkili sendikaların “toplu peşkeş”inin bedelini ödemektedir.

VERGİ DİLİMİ KAYIPLARI

% 15’lik vergi diliminden % 20’lik vergi dilimine geçilmesi nedeniyle Mart ayından itibaren başlayan ve yıl sonuna doğru asgari ücretliler dâhil tüm çalışanları kapsayan vergi dilimi kayıpları, kamuoyu önünde verilen onca söze rağmen yetkili sendikalarca toplu pazarlık masasına getirilememiştir bile.

2018 yılında vergi dilimi miktarlarında yeni oynamalar yapılacağı, oranların yükseleceği anlaşılmaktadır.

TBMM’ne sevk edilen kanun tasarısında yer alan düzenlemeler,% 40’ları aşan kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına almak yerine, “vurun abalıya” misali, zaten kayıt altında olup kıpırdama imkânı olmayanların nefeslerini kesmeye yönelik tedbir ve artışlar içermektedir.

Memur ve emeklileri başta olmak üzere çalışanların, kazanılmış haklarının budanması için yeni düzenlemelerin yapılacağı zor bir dönemece girmek üzereyiz.

Emek örgütlerini, hısımlıkları ve hasımlıkları bir kenara bırakarak kazanılmış hakların korunması için verilecek mücadeleye hazırlıklı olmaya çağırıyorum.” (BSGMEDYA)

Yorumlar