Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2017-2018 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde eğitim konusunda açıklamalarda bulundu:‘EĞİTİMDE İSTEDİĞİMİZ SONUCA ULAŞAMADIK’
26 Eylül 2017 2017-2018 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde eğitim-öğretim alanına yönelik önemli açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğitim-öğretimde istediğimiz neticeyi alamadıkça, tabiî olarak yeni arayışlar içerisine giriyoruz.”diye konuştu.
Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen 2017-2018 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eğitim alanına dair önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle: ”Araştırma üniversitesi olarak tespit edilen 10 üniversitemizi alfabetik sıraya göre açıklamak istiyorum: Ankara Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi. Yedek olarak belirlenenler ise Çukurova, Ege, Selçuk, Uludağ ve Yıldız Teknik Üniversitesi. 'DERS KİTAPLARININ İÇERİKLERİYLE İLGİLİ ÇOK FAZLA ŞİKÂYET VAR' “İki alanda arzu ettiğimiz gelişmeyi sağlayamadık. Bunlar, eğitim-öğretimdir ve kültürdür. Mesela son günlerde şahsıma ders kitaplarının içerikleri konusunda giderek daha fazla şikâyetler gelmeye başladı. Demek ki burada bir sıkıntı var. Milli Eğitim Bakanımızla bu meseleyi konuştuk. ‘Gerekli tespitler yapılacak tedbirler alınacak’ dediler. Eğitim-öğretimde istediğimiz etkiyi alamadıkça yeni arayışlar içerisine giriyoruz. Bu da ayrı bir eleştiri konusu oluyor. 'ÖĞRETMENLERİMİZ, ÖĞRENCİLERİMİZ VE VELİLERİMİZİ MEMNUN EDECEK BİR SONUCA ULAŞAMADIK' “Eğitim-öğretimde istediğimiz neticeyi alamadıkça, tabiî olarak yeni arayışlar içerisine giriyoruz. Sınav sistemlerini defalarca değiştirdiğimiz halde hâlâ öğretmenlerimizi de, öğrencilerimizi de, velilerimizi de memnun edecek bir sonuca ulaşamadık. Biz bütün bu olaylara iki kere iki dört demek suretiyle bir matematik olarak bakamayız, sosyolojik bir olaydır. Yaptığımız son düzenlemeye rağmen müfredat ve ders kitapları hususunda da istediğimiz neticeyi elde edemediğimiz anlaşılıyor. Ne yapıp edip eğitim-öğretim meselesini çözmek mecburiyetindeyiz. 'ÖNEMLİ BİR KONU DA ÖĞRETMENLERİN NİTELİĞİ MESELESİDİR' “Özellikle öğretmen kalitemizin yükseltilmesine yönelik çalışmalara da ihtiyacımız olduğu açıktır. Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği içinde bu hususun masaya yatırılması ve etkin bir eylem planı ortaya konması şarttır. Üzerinde durmamız gereken konulardan biri ise, öğretmenlerin niteliği meselesidir. İdealist öğretmen noktasında sıkıntımız olduğunu söyleyebilirim. Kuralar çekiliyor. Güneydoğu, Doğu, buralara gidecek öğretmenlerimiz gider gibi yapıyor; Ankara, İzmir, Orta Anadolu, buralara gelmenin yollarını arıyor. O gün kura çekildiğinde, çıkınca sevinçten sıçrıyor. Burada süre meselesini halletmek suretiyle öğretmenlerimizin kendilerini özellikle bu bölgelerde terör zihniyeti ile idealizmi birleştirmiş olan öğretmenlerin ellerine bırakmayalım. En çok mutlu olduğum, üniversitelerimizde terörün ciddi manada azaldığıdır. Bizim dönemlerimizle zaten mukayese edilmez. Neredeyse sıfırlanma noktasına doğru geliyor. Kurada Güneydoğu, Doğu Anadolu’dan bir il çıktı. Gitmemek gibi bir şey yok. “Eğitim-öğretim meselesi öyle önemlidir ki, Türkiye’yi dersaneler ve kolejlerde yetiştirdikleri kişiler üzerinden teslim almaya teşebbüs eden örgütlerin saldırılarına dahi bu ülkede maruz kaldık. 15 Temmuz, daha öncesinde 17-25 Aralık işte böyle bir organizasyonunun ürünüdür. Türkiye’nin en parlak beyinlerini eğitim ve öğretimin cazibesini kullanarak devşirip zihinlerini kendi ülkesine ve milletine karşı kullanacak derecede iğdiş eden bir örgüte karşı en büyük mücadeleyi vereceğimiz yer yine aynı alandır.(Kaynak:sonmedya)
|