Danıştay, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararını idari davaya konu olabilecek bir işlem olarak görmeyerek, YSK kararının denetimi başvurusunu reddetti. CHP'YE YSK'NIN ARDINDAN
DANIŞTAY’DAN DA RET
25 Nisan 2017
Danıştay, CHP'nin referandum sonuçlarına ilişkin başvurusunu reddetti. Danıştay, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararını idari davaya konu olabilecek bir işlem olarak görmeyerek, YSK kararının denetimi başvurusunu reddetti. Danıştay tarafından, CHP'nin itirazına ilişkin 'Karar verilmesine yer olmadığına hükmedildi' denildi. Danıştay, kararını oy çokluğuyla aldı. DANIŞTAY BAŞKANI BAŞBAKAN
YILDIRIM İLE GÖRÜŞTÜ Başbakan Binali Yıldırım bugünkü programında değişiklik yaptı. Başbakanlık'tan edinilen bilgiye göre, Başbakan Binali Yıldırım öğleden sonra Danıştay Başkanı Zerrin Güngör'ü kabul etti. Çankaya Köşkü'nde basına kapalı gerçekleşen görüşme, yaklaşık 40 dakika sürdü.
Görüşmede, Danıştay Başkanı Güngör'ün Başbakan Yıldırım'a, Danıştay'ın 149'uncu kuruluş yıl dönümü dolayısıyla 11 Mayıs'ta yapılacak törenin davetiyesini ilettiği öğrenildi.
'DANIŞTAY KARARI,
HUKUK MÜCADELESİNİ SÜRDÜRMEMİZE ENGEL OLMAYACAK' CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Danıştay kararıyla ilgili "Bu bizim hukuk mücadelesini sürdürmemize engel olmayacak" dedi. Tezcan, genel merkezde gazetecilere yaptığı açıklamada, mühürsüz oyların geçerli sayılmasına ilişkin YSK kararının iptali istemiyle Danıştay'a yaptıkları başvurunun reddedilmesini değerlendirdi. Tezcan, "Görüyoruz ki Danıştay hızla bu konuda bir karar vermiş. Bu karar doğru bir karar değildir. 5 üyeden bir tanesi muhalefet şerhi yazmıştır. O bir üye de çok açık bir şekilde YSK'nın bu işleminin Danıştay'ın denetimi kapsamında bir idari işlem niteliğinde olduğunu, denetlenmesi ve esasa girilip işlem yapılması gerektiğini belirtmiştir" dedi. Yargı sürecinin hangi ölçülerde manipüle edildiğini gördüklerini ifade eden Tezcan, "Danıştay'ın bu kararının da henüz daha hiçbir ön inceleme yapılmadan, alelacele bu şekliyle verilmiş olmasını anlamlı buluyoruz. Ama bu bizim hukuk mücadelesini sürdürmemize engel olmayacak. Bundan sonraki süreçler de var" diye konuştu. Karardaki, muhalefet şerhinin, çok ciddi ve önemli olduğunu vurgulayan Tezcan, "Muhalif üye, Emin Celalettin Özkan, bunun bir idari işlem olduğunu ve denetlenmesi gerektiğini söylemiş. Bu da çok önemli. Diğer hukuki yolları da önümüzdeki süreçte işleteceğiz" dedi. 'SEÇME VE SEÇİLME HAKKININ İHLALİ KONUSUNDA BAŞVURULARIMIZ DEVAM EDECEK' "Mühürsüz seçimlerin", seçme ve seçilme hakkını ihlal etmesi noktasındaki müracaatlarının devam edeceğini vurgulayan Tezcan, "İç hukuk yolları ve uluslararası hukuk yolları çerçevesinde teknik çalışmalarımız belli bir noktaya geldi. En son noktada siyasi karar vereceğiz. Bu konuda çeşitli merciler var; AYM'nin bireysel başvuru yoluyla denetimi, AİHM'e bireysel başvuru yoluyla müracaat. Yine BM Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi çerçevesinde yapılacak uluslararası müracaatlar var. Hukukçu arkadaşlarımız çalışma yapıyorlar" diye konuştu. 'DANIŞTAY BAŞKANININ BAŞBAKANI ZİYARETİ: "YARGI BAĞIMSIZLIĞINI ZEDELER' Başbakan Binali Yıldırım'ın Danıştay Başkanı Zerrin Güngör'ü kabulüyle ilgili de Tezcan, "Bu ziyaretler çok anlamlı. Danıştay Başkanının en azından bu aşamada, daha önceden planlı bile olsa, yapmaktan imtina etmesi gerekirdi. Ama zannediyoruz ki daha önceden planlanmış değil, özellikle yapılmış bir ziyaret. Bunlar, yargının bağımsızlığına ciddi şekilde gölge düşüren ve bundan sonra da yargı organlarının kararlarını zedeleyen uygulamalardır" dedi. Yargıçların, yüksek yargıç olma vasfına uygun şekilde hareket etmesi gerektiğini ifade eden Tezcan, "Tam da bu meselelerdeki görüşmeler devam ederken, AYM Başkanı ile cumhurbaşkanı düzeyindeki görüşmeler, kulağımıza gelen başka görüşmeler, YSK Başkanının benzer başka görüşmeler yaptığı konusunda bazı ifadeler var, eğer bunlar doğruysa gerçek anlamda yargıçların, yüksek yargıç olma niteliğine uygun hareket ettikleri hususunda ciddi şüpheler yaratmıştır, hoş olmamıştır" diye konuştu. 'AYM BAŞKANI İTİRAF ETMEK ZORUNDA KALDI' Tezcan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan'ın "Anayasa koyucunun lafzı anlamı ve amacı bakımından açık bir şekilde düzenlediği kuralları yorum yoluyla değiştirmek, esasen mahkeme eliyle anayasa değişikliği yapmak anlamına gelir" şeklindeki açıklamasını da, "AYM Başkanı, OHAL KHK'larını denetlememe konusunda gerekçelerini ya da "bahanelerini" anlatmaya çalışırken aslında YSK'nın ne kadar yanlış ve haksız bir tutum içerisinde olduğunu itiraf etmek zorunda kalmıştır. Söz konusu açıklama, YSK'nın tutumuna karşı çok doğru bir tespittir" değerlendirmesinde bulundu. (Basından)
| 
