Özel Meclis Dergisi Nisan sayısında AK Parti Çorum Milletvekili Lütfiye İlksen Ceritoğlu Kurt ile röportaj yaptı'DÜNYADAKİ GELİŞMELERE 9 Nisan 2017 Referandum süreci ve anayasa değişikliği hedeflerinin ele alındığı röportajda, devletin ve ulusun geleceğini inşa etmek için ihtiyaçları karşılayan yönetim modellerinin kurulmasının zorunlu olduğunu vurgulayan Ceritoğlu, “Amacımız hükümet sorunu olmayan, istikrar olan, kriz yaşanmayan, sistem problemleri ile enerjisini tüketmeyen bir ülke inşa etmektir” dedi. ‘T.C. DÜNYADAKİ GELİŞMELERE Değişen ve gelişen şartlar için hükümet sistemi değişikliğinin ihtiyaç haline geldiğini belirten Ceritoğlu, teknoloji ve üretim normlarının baş döndürücü hızla değiştiği bir dünyada Türkiye Cumhuriyetinin de değişim iddiasını ve gücünü muhafaza edip varlığını daha ileri noktalara taşımak zorunda olduğunu ifade etti. Yapılan röportajda referandum sürecini anlatan Ceritoğlu, “ Medeniyet ve insanlık tarihine baktığımızda yönetim biçimleri (hükümet sistemleri) hepimizin bildiği üzere günün koşulları, ihtiyaçları ve toplumsal taleplere göre şekillenmiştir. Siyasi tarih bu taleplerin ve ihtiyaçların karşılanmasına yönelik mücadelelerle doludur.Tarihsel süreçte insanlığın yönetim biçimi (hükümet sistemi) ile ilişkisinde sosyoekonomik dinamikler ve çağın dinamikleri çok etkili olmuştur. Toplumun üretim ve yaşam biçimi hükümet etme modellerinin gelişim ve değişimi tarihsel süreçte zorunlu kılmıştır. Teknoloji ve üretim normlarının baş döndürücü hızla değiştiği bir dünyada Türkiye Cumhuriyeti de bu değişim iddiasını ve gücünü muhafaza ederken ekonomisini daha ileri noktalara taşımak zorundadır. Devletimiz ve milletimiz için bu değişim bir tercih sebebi değil zorunluluktur. Endüstri devrimi olarak isimlendirilen bu gelişme biz istesek de istemesek de devletler ve insanlığın yaşamına yeni kavramlarla birlikte yeni üretim modellerinin ve bambaşka bir neslin geldiğini müjdelemektedir. 4. Endüstri devrimi diye nitelenen gelişmeler ve gelecekte olması çok muhtemel teknolojik yenilikler ulusların zenginliğinde yönetimi stratejisi ve hızı devlet yönetiminde zorunlu kılmaktadır. ‘GELİŞEN DÜNYAYA AYAK UYDURAN YÖNETİM MODELLERİ KURMALIYIZ’ Devletimizin ve ulusumuzun geleceğini inşa etmek istiyorsak bu ihtiyaçları karşılayan yönetim modellerini kurmak zorundayız. Geleneksel ve geçmişin ağır kurumsal kimliği altında değişime ayak uyduramayan model ile yola devam edemeyiz. Tam da bu nedenler için referandumda “EVET” demeliyiz. Çünkü Türkiye'nin de içinde bulunduğu parlamenter sistemi artık gelişen dünyadaki sorunlar hızlı ve etkin çözümler üretemeyen bir sistem haline gelmiştir ve güncellenmeye ihtiyaç vardır. Bunun için de Cumhurbaşkanlığı sistemi üzerinde çok düşünülmüş ve ihtiyaçlara göre şekillendirilmiş modern bir sistem olarak karşımıza çıkıyor. ‘HALK KENDİ SİSTEMİNİ KENDİSİ BELİRLESİN’ Üstelik sisteme halkın karar vermesi ve kendi tercihini yapması için referandumda teklif edilen Anayasa değişiklikleri halkın onayına sunulmuştur” ifadelerini kullandı. Anayasaların toplum tarafından hazırlanan metinler olması gerektiğine vurgu yapan Ceritoğlu, “ Oysaki ülkemizde Anayasalar darbe süreçlerinde yürürlüğe konulmuştur. Devleti hukukla sınırlamaktansa milleti hizaya sokmaya çalışılmıştır. Demokratik Cumhuriyetin sahibi aziz milletimizdir. Hedefimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi ile egemenliğin tam manasıyla milletin olmasıdır. Zayıf iktidar ve istikrarsızlıklarla ülkemiz hep kaybetmiştir. 93 yıllık Cumhuriyet taihimizde 65. Hükümeti kurmuşuz, seçimleri hiç zamanında yapamamışız, AK Parti iktidarına kadar hükümetlerin ömrü ortalama 1,5 yıl sürmüştür. Şu anda güçlü bir hükümet, geniş yetkilere sahip Cumhurbaşkanı var ve aralarında uyum var. Ancak ilerde ne olacak? İşte hedefimiz gelecek Türkiye’yi inşa etmek, bizden sonrasına sorunsuz bir sistem bırakmak. Hükümet sorunu olmayan, istikrar olan, kriz yaşamayan, sistem problemleri ile enerjisini tüketmeyen bir ülke inşa etmek” diye konuştu.
‘ÜLKEMİN GELİŞMİŞ VE KALKINMIŞ Derginin neden 'Evet' demeliyiz sorusuna ise Ceritoğlu şu cevabı verdi; “İlk olarak Cumhurbaşkanlığı Sistemi yürütmede etkinliği artırmakla birlikte devletin tepesinde çift başlılığı ortadan kaldırmakta ve fikir ayrılıkları ile zaman kaybını önlemektedir. Başka bir başlık ise Cumhurbaşkanlığının görev süresinin sınırlandırılması siyaset tarihi açısından devrim niteliğinde bir düzenleme olarak karşımıza çıkıyor. İki dönemle sınırlandırılan görev süresi yeni liderlerini ve Cumhurbaşkanlarını üretmen fırsatı verecektir. Siyaset kültürü değişeceğinden parti kültürü ve katı hiyerarşik örgütlenme gevşeyerek toplumsal tabana genişleme imkanı sağlayacaktır. Yine bir diğer etken; Cumhurbaşkanlığının Bakanlar Kurulu oluşturma şekli itibariyle yeni Anayasa Değişikliği ile birlikte, alanında daha uzman ve yetkin insanlarla Bakanlar Kurulu oluşturmak mümkün olacak. Bu da devletin, çağın gereklerine göre politikalar üretmesi, hizmet kalitesini artırması ve nitelikli sonuçlar elde etmesini sağlamak için ideal bir değişiklik olarak görünüyor. Ayrıca siyasal ve siyasi parti baskısının ya da beklentilerinin ötesinde, toplumun ve devletin ihtiyaçlarına göre bir Bakanlar Kurulu oluşturmak mümkün. İstendiği an da Bakanlar Kurulunda değişiklik yapılabilecek. Bakanlar Kurulu oluştururken seçim ve atama kriterinde de en önemli öncelik başarı, vizyon ve kendi sorumluluk alanındaki yarattığı sonuçlar ve aldığı verim olarak ortaya çıkacak. Benim en çok önem verdiğim konu da bu aslında. Çünkü ülkemin çok daha gelişmiş ve kalkınmış bir ülke olmasını istiyorum” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Özel Meclis Dergisi)
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |