AK Parti Çorum İl Başkanı Mehmet Karadağ, Mecitözü İlçesi'nde ilçe teşkilatı, köy muhtarları ve esnafla bir araya geldiKARADAĞ: MİLLETİMİZE İNANCIMIZ SONSUZDUR
23 Mart 2017 AK Parti İl Başkanı Mehmet Karadağ, Mecitözü İlçesinde ilçe teşkilatı, köy muhtarları ve esnafla bir araya geldi. Karadağ, 16 Nisan'da yapılacak olan ve anayasa değişikliği paketini içeren referandum öncesi niçin "Evet" denmesi gerektiği konusunda halkı bilgilendirdi. Mecitözü ilçesinde köylerde referandum çalışmaları kapsamında Kaleycik Köyünü ziyaret eden Karadağ, köylü vatandaşın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, referandumdan "evet" çıkması halinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tek adam olacağını ileri sürerek, "Erdoğan diktatör olacak" şeklindeki cümlesini kafasına taktığını, vatandaşın kafasının karıştığını, hem Tayyip Erdoğan gibi güçlü bir lider istendiğini, hem de 'Erdoğan giderse ülkenin hali ne olacak', 'diktatörlük gelirse ne olacak' şeklinde endişelerin yaşandığını ifade etti. Kılıçdaroğlu'nu işin özünü bilmeden halkın kafasını karıştırmak ve ikilemde bıraktığını belirten Karadağ, "Cumhurbaşkanı şimdiki sistemde çok daha fazla yetkili, fakat hiçbir sorumluluğu yok. Şimdiki sistemde Cumhurbaşkanı seçimle geliyor bunun dışında bakanlar kurulunu anayasadan kaynaklı istediği zaman toplayabilir. İsterse hey ay ya da her hafta toplar ve isterse bütün bakanlar kurulu toplantılarına başkanlık yapar, yaptığı işlemlerde hiçbir sorumluluğu yoktur. Ancak yeni sistemde cumhurbaşkanı sorumlu olacak, millete hesap verecek" diye konuştu.
Karadağ, konuşmasında şu konulara değindi: "Bugünkü anayasa 1982'de darbe yapıldıktan sonra Kenan Evren’e göre yapılmış bir anayasadır. Kenan Evren, bütün yetki parlamenter sistem demiş, bütün yetkileri kendine almış ama hiçbir sorumluluk maddesi koymamış, sadece vatana ihanetten dolayı yargılanabilir. Onda da ceza yasalarımızda vatana ihanet suçu düzenlenmemiş, olmayan maddeden dolayı nasıl yargılayıp da ceza vereceksin? Vatana ihanet düzenlenmemiş, vatana ihanetin cezası şu şu konular diye belirtilmemiştir. Bundan dolayı da bu eylemlerden dolayı da verilecek ceza şudur diye bir madde yok. Güçlü yetki diyorsak şuanda var ama biz onu kabul etmiyoruz.
'KUVVETLER AYRILIĞI İLKESİ GÜÇLENİYOR' Yeni sistemde Cumhurbaşkanına, yardımcılarına ve bakanlara cezai ve hukuki sorumluluk geliyor. Meclisin denetleyici yetkileri güçleniyor. Bağımsız ve tarafsız yargı geliyor kuvvetler ayrılığı ilkesi güçleniyor. Cumhurbaşkanının bu sistem değişikliğiyle yetkileri daha da kısıtlandığı gibi birçok konularda yargılanabilecek, şuan da cumhurbaşkanı birçok konuda en azından yargılanamıyor. Maddelerimizde, hukuki sorumluluk ve cezai sorumluluk ayrı ayrı düzenleniyor, zira Yürütmenin üzerine TBMM denetimi getiriliyor, Sayıştay denetimi getiriliyor ve anayasal denetim getiriliyor, Cumhurbaşkanı da her konudan dolayı vatandaş gibi sorumlu tutulabilecek, yargılanabilecek ve ceza alabilecek. TBMM belli bir çoğunluğuyla soruşturma açılabiliyor. Şuandaki sistemde de var hatta daha da kolaylaşıyor, şimdi 300 milletvekilinin bir araştırılsın demesiyle araştırılıyor daha sonra da soruşturma açılıyor. CHP'liler soruşturma açıldığında özelikle şunu diyorlar: 'Cumhurbaşkanına soruşturma açılırsa ceza yememek için hemen seçim kararı alır, TBMM’yi seçime götürür fesih ettirir.' Cumhurbaşkanın bugünkü sistemde fesih yetkisi var ama yeni gelecek sistemde fesih yetkisi de yoktur. Seçime götürme yetkisi var seçime götürdüğü takdirde kendisini de seçime götürüyor, Şuandaki değişiklikle Cumhurbaşkanına herhangi bir soruşturma açılması halinde korkup cezalandırılmayım diye seçime götürür diyorlar ya seçime götürme yetkisi de yok. Madde diyor ki soruşturma açılan cumhurbaşkanı seçim kararı alamaz diyor. Bugün ki sistemde yetkilendirme ile diktatörlük ise çok daha fazla yetkisi bulunmaktadır. Gelecek sistemle tam tersine yetkisiyle sorumluluğuyla dengeli bir durum ortaya çıkıyor. 'MECLİSİN YETKİLERİ AZALMIYOR, TAM TERSİNE ARTIYOR' Yeni sistemde,Hükümet icraat ve hizmet üretiyor,Meclis kanun hazırlayıp çıkarıyor, Millet adına Cumhurbaşkanını ve Hükümeti denetliyor. Bugün Yürütme ile TBMM arasındaki ayrım çok keskin değil, Bakanlar kurulunun kararıyla kanun tasarısı şeklinde meclis gündemine alınırsa kararlaştırılıyor, Kanun haline geliyor. Şuanda milletvekillerinin teklifleri sadece bakanlar kurulu yani hükümet desteklerse yasallaşabiliyor. Şimdiki sistemde meclis sadece bütçe kanununu yapıyor bütçe kanunu da ne demek kendi kanunu yani uyguladığı kanunu, kendi bütçesini yapıyor. Bir de bütçe kanunun denetimini sağlayan ya da hesap dökümü olan yılsonunda kesin hesap kanununu çıkarabiliyor. Bunun dışında hiçbir yasal düzenleme yapamıyor, O zaman ne olacak yürütme denilen mevzu Cumhurbaşkanı ve Bakanlardan oluşacağı için hiçbir kanun yapma yetkisi olamayacak. Tam tersine meclis yapıyor bütün yasaları, yani meclisin gücü artıyor. Azalmıyor, tam tersine artıyor.
'KARARNAMELER MECLİSİN DENETİMİNE TABİ OLACAK' Meclis,kararnameler çıkarabilecek. Bunda da olağanüstü hal kararnameleri de kaldırılıyor artık, şimdi olağanüstü kararnameleri çıkarılıyor ya kanundan üstün şimdi onlar da kaldırılıyor. Şu anda bakanlar kurulunun olağanüstü hal kararnameler çıkarma yetkisi var, yani kanun gücünde kararname diyoruz biz bunlara. Kanuna eş değer kararname çıkarabilme yetkisi var bakanlar kurulunun şuanda, ama o zaman o da kalkıyor kanuna eşdeğer kararname çıkaramayacak cumhurbaşkanı ve bakanları, tamamen kendi işleyişiyle ilgili kararnameler çıkarabilecek, yasayla düzenlenen konularda hiçbir şekilde kararnameler çıkaramayacak, kararnamelerde ayrıca meclisin denetimine tabi yani meclis onaylamazsa yürürlüğe girmeyecek. Bunları vatandaşlarımızdan kaçırıyorlar. 'ASKERİ MAHKEMELER KALDIRILACAK' Askeri yargı kalkıyor,asker-sivil ayrımı bitiyor.Herkes aynı yargı kurumlarına tabi oluyor Askeri mahkemeler de ortadan kalkacak. Önceden sivilin işlediği suçla askerin işlediği suç ayrı ayrı yargılanıyordu. Birinde sivil ceza alıyordu, asker, komutanın inisiyatifine bağlı idi. Cezanın ne olacağına askeri mahkemeler de komutanlar karar veriyordu. Şuandaki sistemde Mahkemeler tamamen sivilleşiyor sadece disiplin mahkemeleri kalıyor. Askerle ilgili bir de savaş durumlarında mahkemeler kurulabilecek, o da sadece savaş suçlarıyla ilgili olacak. Diğer konulara girilmeyecek. Mesela 18 yaş uygulaması gibi diğer maddeleri de vatandaşlarımıza anlatmamız gerekiyor milletimizin bilinçlenmesi gerekiyor. 'MİLLETİMİZE GÜVENİYORUZ' Bir tarafta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanımız Binali Yıldırım, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli var bir tarafta da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu var. Cumhurbaşkanı ile başbakan arasında uyumsuzluk olursa ne olacak diyor buna dil sürçmesi dediler bunu yedi defa söyledi bu dil sürçmesi değil maddeleri okumadığının göstergesidir. Bilmiyorsan okumalısın, öğrenmelisin, anlamalısın. Biz milletimizi 18 maddenin ne olduğunu iyi anlatırsak bu referandumda beklediğimiz, arzu ettiğimiz sonucu alırız. Bizlerin milletimize inancı sonsuzdur. Hem ilimizde yaptığımız bu çalışmalarla, hem de ülkemizin diğer illerinde yapılan çalışmalarla 16 Nisan günü ülkemizin istikrarı için daha emin adımlarla yarınlara güvenli bir şekilde gitmesi için sandıkları evet ile taçlandıracağız."
|