Osmancık Muhtarlar Derneği Başkanı ile 59 köy ve mahalle muhtarı, AK Parti İl Başkanı Mehmet Karadağ'ı ziyaret etti‘OSMANCIK İLÇESİNİN SORUN
15 Mart 2017 Osmancık Muhtarlar Derneği Başkanı Faruk Delibaş ile 59 köy ve mahalle muhtarı AK Parti Çorum İl Başkanı Av. Mehmet Karadağ'ı ziyaret ettiler. Osmancık İl Genel Meclis Üyelerinin de katıldığı ziyaret sırasında ilçenin, köylerin temel sorunları ve yapılması gereken çalışmalar ele alındı. Muhtarların Kırkdilim başta olmak üzere ulaşım güzergahlarının düzenlenmesiyle ilgili taleplerine cevap veren Karadağ, yolların standardını yükseltmek için ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini kaydetti. 16 Nisan'da yapılacak referandum hakkında da açıklamalarda bulunan Karadağ, Türkiye'de anayasa değişikliği ile rejimin değil, sistemin değişeceğini belirtti. Karadağ, "Cumhuriyet rejimi Türkiye Cumhuriyetinin rejimidir. Cumhuriyet rejimine en çok sahip çıkan partiyiz. Ne millet olarak, ne de parti olarak bunu tartışmaya dahi açmayız" dedi. "Biz çocukken Kırkdilim yolundan geçmekten korkardık. Bundan 11 yıl öncesi İl Başkanı olduğumda ilk yaptığım icraat Kırkdilim yolunun düzeltilmesi hususunda olmuştur" diyen Karadağ, gerek önceki il başkanlığı döneminde, gerekse bu dönem yolların standardının yükseltilmesi için büyük çaba harcadığının altını çizdi. Kırkdilim yolunun eskiye nazaran büyük oranda düzenlendiğini dile getiren Karadağ, "Şimdi Osmancık yolu tekrar ele alındı. Osmaniye güzergahının değişmesi söz konusu. Muhtemelen yarım tünel uygulaması ile daha güzel bir hale gelecek" diye konuştu. Karadağ, açıklamasının devamında şunları söyledi: "KÖYLERİMİZİ ŞEHİRLEŞTİRİYORUZ" "İl Başkanlığımız dönemimizde Osmancık’ın doğalgaz, gerekse yol çalışmalarının takipçisiyiz. Zaten Özel İdare anlamında da gerçekten AK Parti hükümeti döneminde köylerimize çağ atlattık. Bu sene köylerimizde özellikle soğuk asfalt dönemi tamamen bitmiş olacak. Grup yollarımız, ana arterlerimiz bu sene ve gelecek yıl sıcak asfalt olacak. Bu, bakanlığımızın başlatmış olduğu yeni bir uygulama. Bu uygulama ile sıcak asfalt dönemini de köylerimizde başlatmış oluyoruz. Kanalizasyon ve kilit taşı köylerimizde sorun olmaktan çıkmıştır. Büyük oranda tamamlanmıştır, bundan sonra da geri kalan eksiklerimizi tamamlamanın gayreti içerisinde olacağız. Köylerimize çocuk oyun grupları, bazı büyük köylerimize halı saha projelendirilmesi yapılmaya başlandı. 2 yıl içerisinde tamamlanmasını planlıyoruz. Önümüzdeki yıl itibari ile mesire alanlarımızı düzenleme çalışmaları içerisine gireceğiz. "TÜRKİYE'DEKİ GELİŞMELER BİRİLERİNİ RAHATSIZ EDİYOR" Genel anlamdaki hizmetlere baktığımızda hem mahallelerimizin, hem köylerimizin refah seviyesinin arması açısından müthiş bir gelişme görüyoruz. Biz bunu lütuf olarak görmüyoruz. Bunlar yapılması gereken şeyler. Milletimiz bunların daha fazlasını hak ediyor. Bir köylü çocuğu olarak köylerimizin eski durumuyla 30 yıl 40 yıl öncesine baktığımda ne kadar büyük bir gelişme olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Bunların akabinde Türkiye’miz bütün bu gelişmelere rağmen birilerini rahatsız ediyor. Tabi milletimiz memnun, köylümüz memnun, ilçemizde yaşayan memnun, kentlerimizde yaşayanlar memnun, kimler memnun değil dış güçler. Türkiye’nin gelişmesini istemeyen, Türkiye’nin lider ülke olmasını çekemeyen Avrupalı ülkeler tam bir işbirliği içinde sen çok oldun demeye başladılar. Bunların uzantısı olan terör örgütlerini de kullanarak Türkiye'de FETÖ gibi, DEAŞ gibi 30 yılı aşkın süredir başımıza bela olmuş PKK gibi örgütleri kullanarak Türkiye’nin önünü kesmeye çalışıyorlar. Ama biz milletimize güveniyoruz. Milletimizle devletimiz bir hareket ediyor. Devlet ayrı millet ayrı dönemi bitti. Devletinden korkan bir millet yok artık, devletine sahip çıkan bir millet var. Türk milleti her zaman devletine sahip çıkmıştır. Ama bugün devlet milletine sonuna kadar sahip çıkıyor. Millet de devletine daha istekli sahip çıkıyor. "TÜRKİYE'NİN ÖNÜNÜNÜ KESEMEZLER" Ne dış devletler, ne de taşeron örgütler Türkiye’nin önünü kesemeyecekler. 16 Nisan'da bir referandum var referanduma gelmeden kısa geçmişe baktığımızda yaşadığımız bir 15 Temmuz sürecimiz var. Şöyle bir hafızamızı yoklarsak milletimizin verdiği paralarla pilot olmuş, asker olmuş hain FETÖ terör örgütü taşeron elemanları milletine silah sıktı. 15 Temmuz sürecinde istikrarlı bir hükümet olmasaydı Türkiye bugün büyük ihtimal iç savaş yaşıyor olacaktı. AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi bu oyunu gördü, sayın Devlet Bahçeli’ye teşekkür ediyoruz. Bu oyunu gördü tam bir uzlaşı içerisinde artık Türkiye’deki iktidarların güçlü iktidarlar olması gerektiği noktasında anlaştılar. Gönül isterdi ki Cumhuriyet Halk Partisi de bu uzlaşının içerisinde olsun. Her zamanki gibi vesayet odaklarından beslenmeyi alışkanlık haline getirmiş, milletiyle çok fazla haşir neşir olmayı becerememiş, hatta % 50 üzerinde oy alabilme ihtimalini görmediği için belki de bu uzlaşmanın içerisinde yer almadı. Zira bu değişiklikte bir bakıyoruz Avrupa ülkeleri iş birlikçisi terör örgütleri hayırcı ekipteler. Tabi ki onlarla eş tutmuyoruz legal siyasi partileri HDP hariç tabi. CHP de karşı çıkış nedeni sadece şudur; bu değişiklik olduğu zaman %50 üzerinde oy alarak iktidar olabilme şansını kendinde göremiyor. Bunu göremediği için kendi kendine 'ben bunu göremediğimi halkıma bunu belirtemem o zaman başka sebepler öne sürerim milletimin kafasını karıştırırım hayır oyu çıkması yönünde bir irade ortaya koyarım başarılı olabilirsem olur' diyor. "16 NİSAN TÜRKİYE’NİN Şunu sakın unutmayın; bu değişiklikler güçlü bir iktidar için yapılıyor. Türkiye’nin çok daha ileri gitmesi için, dünyada lider ülke olması için yapılıyor. Artık çift başlılık ortadan kalkacak, artık koalisyonlar dönemi sona erecek, artık millet ne derse o olacak. Millet hem yasamayı, TBMM’yi hem de yürütmeyi hükümeti direk seçecek. Millet şimdiki sistemde ne yapıyor? Parlamenter sistemde sadece parlamentoyu seçiyor, yürütmeyi seçemiyordu. Şimdi bu değişiklik Tayyip Erdoğan için yapılıyor diye yaygara kopartıyorlar. Recep Tayyip Erdoğan’ın şuan Cumhurbaşkanlığı anlamında ne de hükümet başbakanı anlamında bir sıkıntısı yok. İktidarda olan parti ise Recep Tayyip Erdoğan’ın kurmuş olduğu bir parti ve Genel Başkanı ve Başbakan da Recep Tayyip Erdoğan’ın yol arkadaşı. Hiç bir şekilde yönetim anlamında baktığımızda Recep Tayyip Erdoğan’ın kişisel olarak kesinlikle ve kesinlikle sistem değişikliğine ihtiyacı yok. Bu sistem değişikliğine neden ihtiyaç var; Türkiye’nin geleceği için. Türkiye kendi sistemini oluşturmalı. Millet artık yasamayı da, yürütmeyi de kendi seçmeli. Biz bundan sonra yani sistemde ne yapacağız milletvekillerini ayrı bir sandıkta seçeceğiz, aynı anda hükümeti de seçeceğiz. Ve %50’nin üzerinde oy alan kişi cumhurbaşkanı olacak. Dolayısıyla bundan sonra ki süreçte hem bakanlar kurulu, hem de yasama yetkisi olarak parlamento kendi görevlerini yapacak. 16 Nisan Türkiye’nin geleceğinin oylanmasıdır. Son 200 yılın hadisesidir bu. Türkiye'de sistem değişiyor, Türkiye'de rejim değişmiyor. Türkiye'de bizim rejimimiz 1923'de Mustafa Kemal Atatürk tarafından ve onun önderliğindeki meclis tarafından cumhuriyet rejimi olarak belirlenmiştir. Cumhuriyet rejimi Türkiye cumhuriyetinin rejimidir. En çok biz sahip çıkarız, millet olarak parti olarak ve bunu da tartıştırmayız. Allah'ın izniyle bu sistem değişikliğiyle daha güçlü iktidarlar hep süre gelen bir durum olacak. Osmancık'ta muhtarlarımız olsun, hemşerilerimiz olsun bize her zaman destek oldular, her zaman bizimle birlikte oldular. Biz de şunu istedik; milletimiz ne derse o olsun. Bizim vatandaşlarımızdan evet diyen de olacak hayır diyen de olacak ama EVET’in Türkiye için ne anlama geldiğini HAYIR’ın tıkanmış sistem anlamına geldiğini anlatmak bizim görevimiz. Sizler 16 Nisan'dan sonra da en iyi şekilde idare edilmeye layık insanlarsınız. Bizim milletimiz en iyiye layık, her ne olursa olsun beraber yol yürümeye devam edeceğiz." |
307 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |