8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesi hazırlanan rapordan çalışan kadınlar açısından çarpıcı sonuçlar çıktıDAHA ÇOK ÇALIŞIP DAHA AZ KAZANIYORLAR!
8 Mart 2017 İleri Haber’in aktardığına göre Dünya Ekonomik Forumu verileri kullanılarak yapılan araştırmaya göre, geniş tanımlı kadın işsizlik Oranı yüzde 28 oldu. Erkekler, kadınlardan 2,5 kat daha fazla ücret alırken, her 4 kadından 3’ü ücretsiz çalışıyor. Kadınlar, ev ve aile bakımına erkeklerden 5 kat fazla zaman harcıyor, sendikalı kadın işçi oranı ise sadece yüzde 7,6. KADIN İŞSİZLİĞİ ARTIYOR Türkiye’de kadın işsizliği artmaya devam ediyor. TÜİK tarafından açıklanan dar tanımlı (standart) kadın işsizlik oranı bir önceki yılın Kasım ayına göre 3 puanlık artış göstererek yüzde 16’ya yükselirken, erkeklerin işsizlik oranı 0,8 puan artış ile yüzde 10,2 oldu. DİSK/Genel-İş Araştırma Dairesi tarafından yapılan hesaplamaya göre kadınların geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 27,9’a çıkıyor. ÇALIŞMA HAYATINDA KADININ ADI YOK Cinsiyete göre işgücüne katılma oranlarında ise artış var. Kadınların işgücüne dahil olma oranı bir önceki senenin Kasım ayına göre 1,1 puan artarak yüzde 32,7’ye yükseldi.. Aynı dönem aralığında erkeklerin işgücüne dahil olma oranı ise 0,6 puan artarak 71,9 oldu. Rapora göre, Türkiye’de işgücüne katılan işçi sayısı her geçen gün artarken, istihdam artmadı ve çalışma hayatına yeni girmek isteyen kadınlar da işsizler kervanına katıldı. 2015 Kasım ayında kadınların istihdama katılım oranı yüzde 27,5 iken 2016 Kasım ayında da bu oran değişmedi. 11 MİLYON KADIN EV İŞİ YÜZÜNDEN ÇALIŞAMIYOR Kadınların istihdama katılımının önündeki en önemli engellerin başında istihdam politikalarının yetersizliği ile kadınlara atfedilen toplumsal görevlerin geldiğinin belirtildiği raporda, “Aile içerisinde kadınlara yüklenen roller; yemek yapma, temizlik yapma, çamaşır/bulaşık yıkama, ütü yapma, çocuk/hasta/yaşlı bakma gibi ev işleri kadınların emeğini görünmez hale getirmektedir” denildi. Raporda TÜİK verileri üzerinden yapılan hesaplamaya göre, 11 milyon 45 bin kadın, ev işleri nedeni ile çalışma hayatına katılamıyor. Bu durum erkek çalışanlarda ise gözlemlenmiyor. CİNSİYETE DAYALI İŞBÖLÜMÜ DEVAM EDİYOR İstihdamın sektörel dağılımına bakıldığında da toplumsal cinsiyete dayalı iş bölümünün etkileri görülüyor. Sanayi ve tarımda kadın istihdamı düşerken, inşaat ve hizmet sektöründe kadın istihdamı artıyor.Kadın istihdamı hizmet sektörde yoğunlaşıyor. 2015 yılı Kasım ayında sanayi sektöründe yüzde 11,33 olan kadın istihdamı oranı, 2016 yılı Kasım ayına gelindiğinde yüzde 10,97’ye düşerken; hizmetler sektöründe yüzde 16,73 olan kadın istihdam oranı ise yüzde 17,41’e yükseldi. Rapora göre, hizmet sektöründe kadın istihdamının artmasının nedeni; eğitim, sağlık, temizlik, bakım hizmetlerinin “kadın işi” olarak görülmesi, bankacılık, finans, satış ve büro işleri gibi işler için de prezantabl olma “iyi görünme” halinin etkili olması. İnşaat sektöründe artmasının nedeni ise inşaat sektörünün hızla gelişmesi ve bu sektörde kadınların inşaat işlerinin büro kısmında çalışıyor olmaları.
ERKEKLER, KADINLARDAN 2,5 KAT Küresel ölçekte yapılan toplumsal cinsiyet araştırmalarında ücret eşitsizliği sıralamasında Türkiye 145 ülke arasında 98. sırada yer alıyor. Ücretli çalışmada kadınların erkeklere göre günlük 23 dakika fazla çalıştığı ancak emeğin karşılığını alamadığı da raporda yer alıyor. Dünya Ekonomik Forumu cinsiyet eşitsizliği ölçeği kullanılarak yapılan hesaplamada; Türkiye’de bir kadının günlük ortalama 1 dolar kazanırken, bir erkek günlük ortalama 2,27 dolar kazandığı görüldü. Yine aynı hesaplama yöntemi ile yapılan incelemede; bir kadının ortalama yıllık maaşının 12.162 dolar iken bir erkeğin ortalama yıllık maaşının 27.672 dolar olduğu hesaplandı. Her iki veri de kadınların erkeklerden 2,5 kat daha az ücret aldığını gösterdi. KADINLAR ÖRGÜTSÜZ Kadınların sendikalaşma oranlarında ise cinsiyete göre önemli farklılıklar var. E Kadınların sendikalaşma oranı yüzde 7,6 iken, erkeklerin sendikalaşma oranı yüzde 13. Toplam sendikalı işçi sayısı içerisinde kadınların sendikalaşma oranı yüzde 16,8 iken, erkeklerin yüzde 79. Rapora göre, bu durum sendikalı işçilerin genelinin erkeklerden oluştuğunu açıkça gösteriyor. Bunun başlıca nedenleri ise şöyle anlatılıyor: “Kadınların çalışma hayatına katılımlarındaki düşüklük, istihdamın sektörel dağılımındaki cinsiyetçi ayrım ve ücretli çalışan kadınların bir kısmının yoğunlaştıkları işyerlerinin sendikalaşmaya elverişsiz olması (fason, taşeron ve kayıt dışı çalışma düzeni), erkek egemen sendikal yapılar, politikalar ve örgütlenmeleri önünde ciddi engellerdir.”(abcgazetesi)
|
360 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |