KESK Dönem Sözcüsü Merter Kocatüfek, TBMM Genel Kurulu'ndaki anayasa değişikliği teklifinin derhal geri çekilmesi gerektiğini söylediÜLKEMİZİN VE ÇOCUKLARIMIZIN
5 Ocak 2017 9 Ocak 2017 Pazartesi günü TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanacak olan anayasa değişikliği teklifi ile ilgili açıklamalarda bulunan Kocatüfek, “AKP hükümeti tarafından dayatmacı bir yaklaşımla yapılan son anayasa değişikliği tasarısı, yaşadığımız çok ciddi sorunlara çözüm üretmekten çok uzak olup, tam tersine, çatışmaları derinleştiren ve yeni çatışma alanları üreten niteliktedir” dedi. “AKP Hükümeti ve Cumhurbaşkanı övüne dursun, söylemlerin aksine Cumhuriyet tarihimizin en kanlı, en karanlık ve en belirsiz günlerinden geçmekteyiz” diyen Kocatüfek açıklamasını şöyle sürdürdü; “Ülkemiz, temel hak ve özgürlüklerin rafa kaldırıldığı, hükümet muhalifi tüm kesimlerin nefes alış verişlerinin bile denetlendiği, cezaevlerin muhaliflerle tıka basa doldurulduğu, basın yayının Hükümet propagandası dışında aykırı tüm seslere kapatıldığı, darbe üstüne darbenin yaşandığı bu dönemde her gün biraz daha kötüye gitmektedir. Ülkemiz çok sayıda resmi/gayri resmi darbeler gördü ancak hiçbir dönemde farklı inanç, düşünce ve yaşam tarzları arasında bu denli kutuplaşma ve gerginlik yaşanmadı. Bunun sorumlusu AKP Hükümetlerinin uygulamaları, politikaları, dili ve hedefleridir.
TEKLİF AÇIKÇA TOPLUMDA Gelişmelerden de anlaşılmaktadır ki, AKP değişikliği referanduma götürerek %50 ve biraz üstünü amaçlarını yeterli görmektedir. Halkımızın buna geçit vermeyeceğine inanmakla birlikte, öngördükleri gerçekleşse bile, bu, toplumun açıkça ikiye bölünmesine ve çok tehlikeli bir kutuplaşmaya neden olacaktır. Çünkü anayasalar toplumsal uzlaşı belgeleridir. Toplumsal sözleşmelerdir. Oysa AKP öylesine bir kutuplaşma ve gerginlik ortamı yarattı ki, böylesi bir ortamda yeni anayasa ya da köklü değişiklikler içeren anayasa değişikliği yapma imkânı yoktur. AKP hükümeti tarafından dayatmacı bir yaklaşımla yapılan son anayasa değişikliği tasarısı, yaşadığımız çok ciddi sorunlara çözüm üretmekten çok uzak olup, tam tersine, çatışmaları derinleştiren ve yeni çatışma alanları üreten niteliktedir. Darbe ürünü olan 1982 Anayasasının antidemokratik ruhunu ortadan kaldırmak bir yana AKP itiraf ettikleri üzere fiili rejim değişikliğini anayasal kılıfa büründürmek istemektedir. Açıkça; mevcut cumhurbaşkanının kanunların üstünde yetkilerle donatılarak Ortadoğu’daki krallıklara bir yenisinin eklenmesi hedeflenmektedir. • Anayasa değişiklik teklifi mevcut haliyle onaylanırsa Meclis’in, Cumhurbaşkanı’nın karşı çıkacağı bir düzenlemeyi yapması söz konusu bile olmayacaktır! • Kamuda bütün üst düzey görevliler Cumhurbaşkanı tarafından atanacak, böylece kariyer ve liyakat ölçüleri tümüyle bir tarafa bırakılarak devlet tek parti kadroları tarafından yönetilecektir. • KHK çıkarma yetkisi Cumhurbaşkanına verilerek OHAL süreklileştirilecektir. • Yargı cumhurbaşkanı ve partisine bağlanacaktır. Sadece bu örnekler bile daha fazla söze ihtiyaç bırakmamaktadır. ‘ÜLKEMİZİN VE ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ İLE OYNANMAK İSTENİYOR’ Karşı karşıya bulunduğumuz acil sorunların çözümü tek adama, tek partiye dayalı bir dikta rejimi değil demokratik bir anayasa, temel hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi, farklı inanç ve düşüncelerin, yaşam tarzlarının herhangi bir kaygı ve korkuya kapılmadan eşit ve özgürce bir arada yaşayabilmesi, emekçilerin hak ve çıkarlarının önündeki engellerin kaldırılmasıdır. Bunun dışındaki tüm girişimler ve çabalar ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği ile oynamaktır. Geleceğimize sahip çıkmak için anayasa değişikliği dayatmasına karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. Emekçileri ve demokrasi güçlerini bu çerçevede birlikte ve ortak mücadeleye davet ediyoruz.”(bsgmdedya)
|
385 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |