• https://www.facebook.com/bsgmedya@hotmail.com
  • https://www.twitter.com/bsgmedya@hotmail.com

NÖBETÇİ ECZANELER
ULUSAL GAZETELER

ADD Çorum Şube Yönetim Kurulu, Asteğmen Kubilay’ın 23 Aralık 1930’da başı kesilerek katledilmesinin 86.yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayınladı

DEVRİM ŞEHİDİMİZ ASTEĞMEN KUBİLAY'I
SAYGIYLA ANIYORUZ



 21 Aralık 2016

ATATÜRKÇÜ Düşünce Derneği (ADD) Çorum Şubesi Yönetim Kurulu, Asteğmen Kubilay’ın 23 Aralık 1930’da Menemen’de başı kesilerek katledilmesinin 86.yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayınladı.




‘Dün Menemen’de kafa kesenlerin arkasındaki zihniyetin bugün İŞID ve PKK olarak dünyayı kana buladıklarına dikkat çekilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:


‘Bugün Cumhuriyet tarihimizin en acı günlerinden birinin 86. yıldönümü.

86 yıl önce bugün, gencecik bir öğretmen olan Kubilay’ın başı yedek subaylık görevini yaptığı Menemen’de kesilerek sırığa geçirildikten sonra, sokaklarda dolaştırılmıştı.

Aradan geçen bunca yıla rağmen düşündükçe bugün bile içimiz ürperiyor de unutup rahatlayıveriyoruz.

Bu tür vahşi olayların günümüzden ve yerimizden ne kadar uzakta olduğunu düşünüp gevşiyoruz.

Oysa gerçek hiç de öyle değil.
Tehlike o kadar uzakta değil

Her gün TV ekranlarından olmasa bile internet aracılığı ile bilgisayar ekranlarından insanların kafalarının nasıl kesildiğini en ince ayrıntıları ile izleyebiliyoruz.

Kutsal inançlar adına, din adına ve okyanus ötesindeki yeni tanrıların gözü doysun diye…

Günümüzün kafa kesicileri 86 yıl öncesindeki gibi Menemen sokaklarında değil, ceplerinde yeşil Amerikan dolarları ile her yerde dolaşıyorlar.

Kafa kesiciler, ne zaman olarak, ne de mesafe olarak o kadar uzak değil.

Devrim şehidimiz Kubilay’ın başının kesilmesinden

42 yıl sonra gencecik 3 devrimcinin, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın başlarına yağlı ilmik geçirildi.

48 yıl sonra Kahramanmaraş’ta 105 insanımız, kutsal inançlar adına kesilerek, kurşunlanarak, dövülerek katledildi.

62 yıl sonra 35 aydınımız Sivas’ta din adına diri diri yakıldı.

Yaklaşık aynı yıllarda aynı inançları paylaştığı söylenen insanlar sadece şeyhleri farklı olduğu gerekçesiyle birbirlerini öldürüp betonun altına gömdükten sonra üstünde gönül rahatlığı ile oturabildiler.

Görünürdeki sebep ne olursa olsun, bütün bunlar okyanus ötesindeki efendilerin bu coğrafyadaki egemenliklerinin sürmesi için yapıldı.

Her seferinde cahil bırakılmış zavallı insanlar kutsal inançları uğruna ve cennete gidebilmek için kan akıttılar. İkna edemedikleri ya da engel gördüklerinin kafalarını kesmek, kurşunlamak, bedenini bomba ile paramparça etmek çok daha kolay geldi.

Kafa kesmek, bir gün Emevilik adına, başka bir gün Şiilik acına, Bâtınilik adına, Halifelik adına, Nakşibendîlik adına, Hizbullah adına, Fethullah adına, IŞİD adına yapıldı.

Ama hiçbir gün kafamızın kesilme tehlikesi bizlerden uzak olmadı.

Kesemedikleri kafaları ezmeye kalktılar.

Buna rağmen aydınlığı, çağdaşlığı özlemekten geri durmadık.

86 yıl önce genç Cumhuriyeti savunmak için hayatını veren Mustafa Fehmi Kubilay’ın başını kesen, bekçi Şevki ve Bekçi Hasan’ı katleden Nakşibendî tarikatı ne acıdır ki bugün Cumhuriyetimizin tepesine çöreklendi.

Her gün TV ekranlarında parmak sallayarak kendisi gibi düşünmeyenleri tepelemekle tehdit ediyor.

Bu tehdit zaman zaman gerçeğe de dönüşüp ağır kayıplar veriyoruz.

Bu yıl, 86 yıl önceki acımızı paylaşmayı, gözü dönmüş katilleri lanetlememizi engellemeye kalkıştılar.

Cinayete tanık olan Menemen’deki törenlerde Menemen halkının seçilmiş temsilcilerini susturmaya kalkıştılar.

Kubilay’ın öğretmen olarak mezun olduğu Bursa Muallim Mektebinde (Çelebi Mehmet Lisesi) her yıl yapılan anma törenlerini de yasakladılar.

Ancak yine de yılmayacağız.

Halk Ozanı Muhyi’nin yüz yıllar ötesinden seslendiği gibi:

'Sayılmayız parmak ile, tükenmeyiz kırmak ile…

”Şehit öğretmen, Asteğmen Kubilay, Bekçi Şevki ve Bekçi Hasan da işte bu inançla Cumhuriyete sahip çıktı.

Kırıldılar.

Ama tükenmediler…'

Menemen Yıldıztepe’deki anıtlarının üzerinde yazdığı gibi:

İnandılar…Dövüştüler…Öldüler…

Ve Türk ulusunun kalbine gömüldüler.

Son bir yılda Türkiye Orta Doğu bataklığına dönüşüyor uyarılarına karşın geçtiğimiz son iki haftada Beşiktaş ve Kayseri’de patlayan bombalar; Rus Büyükelçi’sine yapılan suikast Cumhuriyetin ilk yıllarında gerçekleştirilen Menemen Olayı aynı hedefe yöneliktir.

Cumhuriyet rejimi, ülke bağımsızlığı ve bütünlüğü hedef alınmaktadır.

Emperyalizm tüm bu olayları ülkemizi kargaşa ve kaosa sürüklemek, toplumu suskunlaştırmak amacı ile kuklaları eliyle gerçekleştirmektedir. 

Bu topraklar için gözlerini kırpmadan canlarını veren yurttaşlarımızın anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.(bsgmedya)



554 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

BİR KİTAP

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI