KESK Genel Merkezi'ni ziyaret eden Çalışma Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, bugün kamuda yaşananların darbe girişiminin bedeli olduğunu' söyledi

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzzinoğlu, KESK ve Memur Sen'i ziyaret gerçekleştirdi. 

KESK Genel Merkezi'ne yapılan ziyarette bakanın başkanlığındaki heyette, Çalışma Müsteşarı Ahmet Erdem, Devlet Personel Başkanlığı vekili Enes Polat ve Sendikalardan Sorumlu Daire Başkanı İbrahim İnan bulundu. 

KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen, Genel Sekreter Hasan Toprak, Basın-Yayın ve Eğitim-Örgütlenme Sekreter İlhan Yiğit, Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy ve Mali Sekreteri Ramazan Gürbüz ziyareti kabul ettiler. 


MÜEZZİNOĞLU: YAŞANANLAR
15 TEMMUZ'UN BEDELİ

Bakan Mehmet Müezzinoğlu ziyarette 15 Temmuz darbe girişimi ve bombalı saldırılara dikkat çekerek ülkenin olağanüstü bir süreçten geçtiğini söyledi. Bu nedenle ülkede farklı kararlar alınması gerektiğini belirten Müezzinoğlu, OHAL sürecinden uzaklaşarak bir an önce normalleşme istediklerini, ülke çalışanlarını da daha iyi koşullara taşımak için çalıştıklarını kaydetti. KESK’in kuruluş felsefesini bildiklerini ifade eden Müezzinoğlu, yakın zamanda gerçekleşen darbe girişiminin ülkenin geleceğini etkilediğini, bedelinin ise ağır bir şekilde ödendiğini kaydederek tüm kamu emekçileri ile açığa alınan, ihraç edilen üyelerin hak ve çıkarlarının korunmasının KESK’in görevi olduğunu ve Çalışma Bakanlığı’nın da bu süreçte KESK ile birlikte ortak sorumluluğu olduğunu ifade etti.

'AK PARTİ İKTİDARI OLARAK
OHAL'İ ASLA ARZU ETMEYİZ'

Kamu çalışanlarının iş güvencesinin önemli olduğunu ama üstlendikleri sorumlukların gereğini yapması gerektiğini de belirten Müezzinoğlu, şunları kaydetti: "Bir çalışan, FETÖ ve PKK’ya maşalık yapacaksa veya oraya hizmet edecekse, kamuya vermesi gereken hizmeti meşruiyet dışı odaklara verecekse onun adına kamuda güvence olmaz. 15 Temmuz'daki darbe girişimi başarılı olsaydı, KESK üyeleri veya milletin diğer dinamikleri bugünkü ortamları bulabilecek miydi? Bu bizim bir gerekçemiz değil. Yaşadığımız koşulları yok farz ederek yarınlarımızı daha güvenli hale getiremeyiz. Hiçbir yönetici, şahsen ben , tek bir memurun görevden atılmasını arzu etmem, AK Parti iktidarı olarak da olağanüstü hali asla arzu etmeyiz. İktidar olarak olağanüstü hali isteyebilmek, hele hele AK Parti iktidarı olarak bizim en  son aklımıza gelecek şeydir. Ama en son aklımıza gelecek
olan 15 Temmuz darbe gecesi başımıza geldi ve bedelini ağır ödedik. Bundan sonraki süreçte milletin bedel ödememesini sağlamak ve hukuk çerçevesinde bu ülkede her vatandaşın hak ve hukukunu korumak bizim iktidar olarak görevimiz." 


'EMEKLİ AYLIKLARI ARASINDAKİ
MAKAS KAPANACAK'
Müezzinoğlu, farklı statülerdeki emeklilerin aylıklarına zam konusuyla ilgili soru üzerine, "Hükümetimiz dönemi, farklı statülerdeki emeklilerin aldıkları zam oranları arasındaki makasın kapandığı dönemdir. Emeklilerimizin aylıkları arasındaki makasın her dönem biraz daha kapandığını göreceksiniz." karşılığını verdi. 

KESK'TEN İŞ GÜVENCESİ VURGUSU

KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen ise emek ve demokrasi mücadelesi bağlamında, Türkiye’nin demokratikleşmesi, barış, insanca yaşam mücadelesini sürdürdüklerini söyledi. Ancak özellikle OHAL bahanesiyle sendikal faaliyetlerin sürekli yasaklanmasının temel hak ve özgürlüklerin ortadan kaldırılmasına yönelik bir durum olduğunu belirten Özgen, bundan vazgeçilmesi gerektiğini belirterek açığa alınan ve ihraç edilen kamu emekçilerine yönelik 10-11 Aralık bölge mitinglerinin keyfi olarak yasaklaması konusunu dile getirdi. 

Özgen, iş güvencesine ve kamunun tasfiyesine yönelik saldırıların arttığı bu dönemde Çalışma Bakanlığı’nın emekçilerden yana taraf olması gerektiğini dile getirdi. OHAL ve KHK’ler eliyle kamu emekçilerinin iş güvencelerinin elinden alınmasının kabul edilemeyeceğini vurgulayan Özgen, ihraçlar ve açığa alınanlarının görevlerine iade edilmesi gerektiğini söyledi.
Özgen SGK’da açığa alınanların görevde yükseltme sınavına alınamadığına dikkat çekerek, bu durumun özlük hakkına yönelik bir saldırı olduğunu ve değişik bakanlıklarda da buna benzer keyfi uygulamaların görüldüğünü ifade etti.

21 Aralık tarihinde “İşimi, Ekmeğimi Geri İstiyorum” şiarıyla ihraç edilen kamu emekçinin İstanbul-Ankara yürüyüşünün engellenmemesi, yasaklanmaması noktasında Çalışma Bakanlığı’ndan sorumluluk alması gerektiğine dikkat çeken Özgen, ihraç edilen, açığa alınan bütün kamu çalışanları adına bu eylemi gerçekleştireceklerini dile getirdi. (Ajanslar)

Yorumlar