KESK Çorum Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Merter Kocatüfek, Adana'da 12 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayın bir an önce aydınlatılmasını istedi‘İHMALİ OLANLAR 30 Kasım 2016 Aladağ’da 12 canımızı aramızdan koparan yangından sonra, daha önce defalarca tanık olduğumuz üzere, devletin tüm yetkililerinin sorumluluktan kaçmaya çalıştığını, ilk iş olarak yangın ile ilgili olarak yayın yasağı getirildiğine dikkat çeken Kocatüfek, ‘ ‘Ne kadar sorumluluktan kaçmaya çalışsalar da bu ihmaller zincirinin ana halkasının çocuklarımızın eğitim ve barınma hakkını adım adım cemaatlere teslim edenler olduğu açıktır’dedi. KESK Çorum Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve SES Şube Başkanı Merter Kocatüfek, konuya ilişkin yaptığı açıklamasında şunları söyledi: ‘Öyle ki; kamuoyuna ihmallere ilişkin bilgi vermekle görevli bir belediye başkanı soru soran gazeteciye “Çok hovarda bir üslubunuz var” diyerek hakaret edebilmekte, isminin önünde Prof unvanı olan bir şahıs onlarca ihmalin ortaya döküldüğü facia hakkında “kader sonuçta” diyebilme cüretini gösterebilmektedir. Ahşap malzemeden yapılı, içi halıflex gibi yanıcı madde ile döşenmiş, yangın merdiveni kapalı, en son ne zaman, kim tarafından denetlendiği belli olmayan bir cemaat yurdunda göz göre göre yaşanan bu facia kader değil, katliamdır. Medyaya yansıyan bilgiler yaklaşık sekiz yıl önce Konya Balcılar Kur’an Kursu’nda 17 kız öğrencinin hayatına mal olan faciaya benzer bir ihmaller zinciri ile karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir. Ne kadar sorumluluktan kaçmaya çalışsalar da bu ihmaller zincirinin ana halkasının çocuklarımızın eğitim ve barınma hakkını adım adım cemaatlere teslim edenler olduğu açıktır. YOKSUL HALK ÇOCUKLARI CEMAATLERİN DENETİMSİZ YURTLARINA MECBUR BIRAKANLAR SORUMLUDUR MEB Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği’ne göre sadece lise ve üniversite öğrencileri için özel yurt açılabilmektedir. Temel eğitim çağındaki çocuklar için ise sadece devlet tarafından yurt ya da pansiyon kurulabilmektedir. Oysa Adana Aladağ yurt yangınında yaşamını yitiren öğrenciler 11-14 yaşları arasındaki ilköğretim ikinci kademe (ortaokul) öğrencileridir. Dolayısıyla eğitimi, öğrencilerin barınma hakkını kamusal bire hizmet olmaktan çıkaranlar, yasaları-yönetmelikleri yok sayarak yoksul halk çocuklarını cemaatlerin denetimsiz yurtlarına mecbur bırakanlar bu facianın öncelikli sorumlusudur. Özelikle 4+4+4 yasası ile kamusal eğitimden elini daha çok çekenlerin yasal boşluklardan yararlanarak faaliyet yürüten vakıf ve cemaatlere daha fazla alan açtığı sır değildir. Kamusal, parasız ve nitelikli eğitim ve barınma hakkı için politikalar üretmekle, yurt açığını gidermekle görevli olanların siyasi tercihlerine bağlı olarak cemaat ve özel yurtları teşvik etmesinin bedelini yoksul halk çocukları canları ile ödemektedir. Öte yandan 15 Temmuz darbe girişiminden sonra bir “cemaate karşı mücadele” adı altında toplumsal muhalefeti hedef almayı sürdüren siyasal iktidarın, adı istismarla anılan, denetimsiz yurtları-kursları ile çocuklarımızın hayatını hiçe sayan diğer dini tarikatlara, cemaatlere müsamaha göstermesi hatta kol kanat germesi manidardır. KESK olarak, yaşamını yitiren öğrencilerin ailelerine bir kez daha başsağlığı diliyoruz. Yaşanan bu vahşette ihmali bulunan herkesin hesap vermesini istiyoruz.' (bsgmedya)
|
421 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |