Türkiye İstatistik Kurumu, 2015 yılına ilişkin Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarını açıkladı. Nüfusun yüzde 14,7’si yoksulluk sınırının altında ..
GELİR ADALETSİZLİĞİ GİDEREK DERİNLEŞİYOR!NÜFUSUN YÜZDE 15,8'İ 'SÜREKLİ YOKSULLUK' SINIRINDA! 21 Eylül 2016Türkiye’de gelir dağılımındaki uçurumun giderek derinleştiği yeni bir araştırmayla ‘tescillendi.’ Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2015’e dair Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’nın sonuçlarına göre, en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay yüzde 46,5’e yükselirken, en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay ise 0,1 puan azalarak yüzde 6,1 oldu. Türkiye’de sadece en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik kesimin gelir oranları arttı. Böylece, gelir eşitsizliği bir önceki yıla 0,006 puan yükseldi. TÜİK’in araştırmasından çıkan sonuçlar madde madde şöyle: * Gelir dağılımı eşitsizliğini ölçmeye yarayan Gini katsayısı 0,397’ye yükseldi. Gini katsayısı 1’e yükseldikçe gelir dağılımındaki bozulmanın arttığı anlaşılıyor. * Ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri 16 bin 515 TL oldu. Ancak bu ortalama bir değer. Geliri en yüksek grubun toplam gelirden aldığı pay arttıkça, bu değer de artmış oluyor. * Yıllık gelir, aylık gelire indirgendiğinde, kişi bişi 1376 liraya denk geliyor. Ancak gelir dağılımı gruplarına bakıldığında, en yoksul yüzde 20’inin aylık geliri 422 liraya kadar inerken, en zengin yüzde 20’nin aylık geliri 3 bin 197 liraya çıkıyor. * Nüfusun yüzde 14,7’si yoksulluk sınırının altında kaldı. Bu değer, Türkiye’de yaklaşık 12 milyon kişinin yoksulluk sınırı altında yaşadığını gösteriyor. * Toplam gelirdeki en yüksek pay yüzde 49,7 ile maaş ve ücret gelirlerine ait oldu. İkinci sırada yüzde 20’yle sosyal transferler, üçüncü sırada ise yüzde 18,8 ile müteşebbis gelirleri aldı. * Sosyal transferlerin yüzde 92’sini emekli ve dul-yetim aylıkları, müteşebbis gelirlerinin ise yüzde 73,4’ünü tarım dışı gelirler oluşturdu. * Dört yıllık dönemler üzerinden hesaplanan sürekli yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0.7 puan artışıyla yüzde 15.8’e yükseldi. * Okur-yazar olmayanların yüzde 27,2’si, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 23,7’si yoksul iken, lise altı eğitimlilerin yüzde 12,8’i, lise ve dengi okul mezunlarınınsa yüzde 5,6 oldu.Yükseköğretim mezunlarınınsa yüzde 1,6’sı yoksul. * Nüfusun yüzde 67.9’u borçla yaşıyor. Bu grup, konut alımı ve konut masrafları dışında taksit ödemeleri ve borçları olduğunu söyledi. * Nüfusun yüzde 68.5’iyse eskimiş mobilyalarını ekonomik nedenlerle değiştiremediğini, yüzde 23.2’si konut masraflarının hanelerine çok yük getirdiğini anlattı. * Maddi yoksunluk, ekonomik sorunları olanlar için kullanılan bir tanım. Çamaşır makinesi, renkli televizyon, telefon, otomobil sahipliği, beklenmedik harcamalar, evden uzakta bir haftalık tatil, kira, konut kredisi, borç ödemeleri, iki günde bir et, tavuk, balık içeren (veya vejetaryenler için eşdeğer yiyecekler) yemek ve evin ısınma ihtiyacının ekonomik olarak karşılanamaması durumunda kullanılıyor. Bu maddelerden dördünü karşılayamayanların oranı bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 1’lik puan artışıyla yüzde 30.3’e yükseldi. * Yine evden uzakta bir haftalık tatili karşılayamayanların oranı tam olarak yüzde 71,4. Nüfusun yüzde 35.8’i, iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren (veya vejetaryenler için eşdeğer yiyecekler) yemek masrafını karşılayamıyor. * Beklenmedik harcamaları karşılayamayanların oranıysa nüfusun yüzde 32,6’sına denk düşüyor. (Gerçek Gündem)
|