Türkiye, tıpkı Garip Akımı'nın öncülerinden şair Orhan Veli'nin şiirinde dile getirdiği Süleyman Efendi gibi. çileli ve muzdarip!

1. HİÇ BİR ŞEYDEN
2. ÇEKMEDİ DÜNYADA..
3. NASIRLARINDAN
4. ÇEKTİĞİ KADAR!
5.  

1.  
2. 26/10/2027
3. Türkiye, tıpkı Garip Akımı'nın öncülerinden şair Orhan Veli'nin şiirinde dile getirdiği Süleyman Efendi gibi. çileli ve muzdarip!
4.  
5. Sanırım, Garip Akımı’nın önde isimlerinden Şair Orhan Veli’yi bilmeyen yoktur.
6.  
7. Hele de birazcık, edebiyat ile haşır neşir olanlar, Orhan Veli ‘nin çok meşhur, ‘Kitabe-i Seng-i Mezar’ adlı şiirini de severek okumuşlardır.
8.  
9. Şairin o çok ünlü şiirini anımsayanlar, “ Süleyman Efendi “ ismini de mutlaka hatırlarlar.
10. Ne zaman, Orhan Veli’nin o meşhur şiirini okusam, hemen gözlerimin önüne Türkiye’nin içinde bulunduğu durum gelir..
11.  
12. Aslında bizler de ondan pek farklı değiliz!
13. O, dünyada nasırlarından çektiği kadar, hiçbir şeyden çekmedi, bizler ise hala yanlış politikalardan çekmeye devam ediyoruz..
14. Hem de katmerlisinden!
15.  
16. ***
17. Şair Orhan Veli’nin o şiirini yazarken, anlattıklarının yıllar sonra Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu da çağrıştıracağını aklına getirip getirmediğini bilemiyorum, bizlerin yıllardır hep yanlış politikalardan çektiğimizi düşünüyorum.
18. Sizce de öyle değil mi?
19.  
20. ***
21. Neyse yeri gelmişken,
22. Orhan Veli’nin ‘Süleyman Efendi’nin yaşadığı acıları/çileleri anlattığı ‘KİTABE-İ SENG-İ MEZAR’ adlı o meşhur şiirinden bir bölüm aktaralım:
23.  
24. I
25. Hiç bir şeyden çekmedi dünyada..
26. Nasırdan çektiği kadar!
27. Hatta çirkin yaratıldığından bile.
28. O kadar müteessir değildi;
29. Kundurası vurmadığı zamanlarda..
30. Anmazdı ama Allah´ın adını,
31. Günahkâr da sayılmazdı.
32. Yazık oldu Süleyman Efendi’ye..
33.  
34. ***
35. II
36. Mesele falan değildi öyle,
37. To be or not to be kendisi için;
38. Bir akşam uyudu;
39. Uyanmayıverdi.
40. Aldılar, götürdüler.
41. Yıkandı, namazı kılındı, gömüldü.
42. Duyarlarsa olduğunu alacaklılar
43. Haklarını helal ederler elbet.
44. Alacağına gelince...
45.  
46. Alacağı yoktu zaten rahmetlinin.’ diye devam eder..
47. ***
48. Orhan Veli, ne güzel anlatmış, Süleyman Efendi’nin yaşadıklarını..
49.  
50. Aslında biliyor musunuz, Süleyman Efendi ile kader ortağıyız.!
51.  
52. ***
53. O, nasırlarından çekmiş, bizler ise (Türkiye) yanlış politikalardan çekiyoruz, hâlâ da çekmekteyiz.
54. Şöyle ki; bölgesinin en güçlü ve en büyük ülkesiyiz diye övünmemiz eksik olmuyor, ama tablo hiç de öyle görünmüyor.!
55.  
56. O gün Süleyman Efendi nasırlarından çekiyordu,
57. Bugün ise bizler, yani halkın büyük bir çoğunluğu hayatın o kahredici ve o ağır şartları altında neler çekiyor, neler!
58.  
59. Ve çektikleri bunlarla da kalmıyor..
60. -Esnafı, siftahsız kapattığı kepengine kilit vuruyor,
61. -Gelir dağılımındaki adaletsizlik almış başını gidiyor,
62. -Eğitim ve sağlıktaki sorunlar bitmek bilmiyor,
63. -İşsizlik, yardımlarla yaşamak zorunda bırakılan milyonlar,
64. -Maden ocaklarında pisi pisine ölümler,
65. -İş kazaları,/cinayetleri,
66. -Gazetelerin 3. sayfalarını dolduran yurdum insanın çaresizlikleri,
67. -Üç otuz paraya 12-14 saat çalışmak zorunda kalan milyonların çektikleri gündeme bile gelmiyor/gelemiyor..
68.  
69. ***
70. Tüm bunlar ayan-beyan ortadayken; ceylan derisi koltuklarına kurulmuş yöneticilerimiz ise; ‘eften püften konular’ ile toplumu oyalamaya çalışmaktadırlar..
71.  
72. Bunlar yetmiyormuş gibi, üstüne üstlük bir de, sabah-akşam;
73.  
74. ‘Bir varmış, bir yokmuş!.
75. evvel zaman içinde,/
76. kalbur saman içinde..’
77. diye sürüp giden, o bildik masalları (!) anlatarak, bizleri uyutmaya çalışıyorlar..
78. Tek dertleriyse; koltuklarında birkaç gün daha fazla kalabilmek!
79.  
80. Gerisi, tamamen hikâye!
81. Bizlere de o hikâyeleri dinlemek kalıyor!
82. Bakalım, daha ne zamana kadar dinleyeceğiz,
83. Daha ne zamana kadar o bayatlamış hikâyelerle kafamızın allak bullak edilmesine göz yumacağız!
84. Bilemiyorum/ Bilemiyoruz/
85. Aslında hiç de dert (bile) etmiyoruz!
86.  
87. ***
88. Neyse yine gelelim;
89.  
90. Orhan Veli’nin, o şiirindeki çilekâr ve garip Süleyman Efendisi’ne..
91. Nasırlardan muzdarip Süleyman Efendisi’ne:
92. ‘Bir akşam uyudu;
93. Uyanmayıverdi.
94. Aldılar, götürdüler.
95. Yıkandı, namazı kılındı, gömüldü’
96.  
97. ***
98. Ve anlayacağınız aslında o kurtuldu, çektiği onca çileden ve nasırlardan..
99. Ya bizler?
100. Nasıl kurtulacağız?
101. Yıllarca ensemizde boza pişirenlerden..
102. Bizlere yaşamı zindan edenlerden.!
103. İşte, sorun da burada!
104.  
105. Ah bir kez olsun; ‘YETER ARTIK’ diye gürleyebilsek!
106. Her şey değişecek, değişecek de, ‘Kabahatin küçüğü de büyüğü de bizde’!
107. Şairin de dediği gibi;
108. Gerisi bir hikâye!
109.  
110. ***
111. Ah, Süleyman Efendi ah!
112. Bir de bizim çektiklerimizi görseydi; belki de hiç dert yanmazdı, o çok çektiği nasırlarından!
113.  
114. @öne çıkar BSG MEDYA

Yorumlar