Türkiye üç hafta sonra, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlere kilitlendi.
Son düzlükte seçmeni ikna etmek için kıyasıya bir mücadele verecek liderlerin yoğun programlarının arkasında -her ne kadar iddialı açıklamalar yapsalar da- seçim sonucunun başa baş görünmesinin etkisi yüksek. Türkiye üç hafta sonra, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlere kilitlendi. Liderler “tarihi” olarak nitelendirdikleri seçim için bugün itibariyle gaza basacak gibi görünüyor. Geçtiğimiz hafta “Türkiye Yüzyılı’na giden yolu Afyon’dan başlatıyoruz” diyerek ilk seçim mitingini yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arka arkaya Eskişehir, Denizli, Gaziantep ve Sakarya’da programlar düzenledi. Seçime kadar 40 ilde miting yapması beklenen Erdoğan bugün Bursa Gemlik’te, ardından Manisa’da olacak. Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da miting programı geçen hafta belli oldu. 20 günde 40 kente gitmesi planlanan Kılıçdaroğlu bazı günler üç kentte mitingler düzenleyecek. Kılıçdaroğlu bugün sırasıyla Ardahan, Kars ve Uşak’ta seçmenlere seslenecek. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de miting programını geçtiğimiz hafta açıkladı. 20 günde 23 miting yapacak olan Bahçeli’nin bugünkü adresleri Kastamonu ve Çankırı. Yeşil Sol Parti de 20 günde 65 mitingi hedefleyen kampanyasına bugün Hakkari ile başlıyor. Bunlara İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, CHP listelerinden seçime girecek olan DEVA, Gelecek Partisi, Demokrat Parti, Saadet Partisi genel başkanlarının programları ile TİP’in çalışmalarını da eklediğimizde her gün 10’a yakın miting sürpriz olmayacak. Son düzlükte seçmeni ikna etmek için kıyasıya bir mücadele verecek liderlerin yoğun programlarının arkasında -her ne kadar iddialı açıklamalar yapsalar da- seçim sonucunun başa baş görünmesinin etkisi yüksek. 23 Nisan özel oturumu için son kez toplanan Meclis kulislerinde birbirinden farklı değerlendirmeler de bunu doğruluyor.
AK Partili bazı siyasetçilere göre “ekonomik zorluklar”, “uzun iktidar yıllarının getirdiği yıpranma” ve “yeni sistemin yarattığı kimi sorunlar”a karşın gelen son anketlerde partinin oyu yüzde 40’larda görünüyor. “Bu koşullarda bu oy aslında mucize” diyen bir siyasetçi, muhalefetin AK Parti’nin karşısında seçmen nezdinde bir güven inşa edemediğini anlatıyor. “Muhalefetin çok başlı görüntüsü”, “Yeni olmayan cumhurbaşkanı adayı”, “Bahar gelecek gibi kendini tekrar eden söylem”, “Gerçekçi olmayan vaatler” bu güvensizliğin nedenleri olarak sıralanıyor. AK Partili birçok siyasetçiye göre cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimlerinin ayrı sonuçlar vermesi sürpriz olmayacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir önceki seçimde olduğu gibi yüzde 52 gibi bir oyla seçimi kazanabileceği ama Meclis seçimlerinde çoğunluğun muhalefete geçebileceği yorumları yapılıyor. Hatta Meclis’te çoğunluğu muhalefetin kazanmasının çok olumsuz olmayacağı, tersine sistem açısından bir “denge-denetleme” yaratacağını ifade edenler var.
AK Parti Meclis seçimleri için milletvekili aday listesinde en ciddi değişiklik yapan partilerden oldu. “Üç dönem” kuralının ayrımsız uygulandığı partide yüzde 60’ı geçen değişimle gelen yeni isimlerin bir 'şans' olabileceği kaydediliyor. Uzun zamandır siyaset yapan milletvekillerinin enerjisini kaybettiğini söyleyenler, “Listelerde ciddi bir yenilenme oldu. Yeni adaylar sahada yoğun çalışıyor-çalışacak. Eğer bu değişim gerçekleşmeseydi, durum daha sıkıntılı olurdu. Yenilenme mesajı olumlu dönecekti” diyor. Ama bunun tersini düşünenler ise “Deneyimsiz yeni adayların seçmen nezdinde çok etkisi olmaz, karar yanlış” yorumunu yapıyor.
Meclis seçiminde riske dikkat çekenlerin yanı sıra AK Parti ve MHP’nin çoğunluğu yine kazanacağını düşünenler ise kulislerde 'görev dağılımı' yapmaya bile başladı. Meclis Başkanlığı için en çok konuşulan isim Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay. Bu görevi AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un üstlenebileceğini söyleyenler de var. Meclis’e gelecek 15 bakan içinse Meclis komisyon başkanlıkları ve AK Parti grup yönetiminde görev taksimi yapılıyor!
CHP’li siyasetçiler de seçim sonucu için iddialı. Cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci turda kazanılacağını söyleyenlerle “İlk tur olmayabilir ama ikinci turda kesin olacak” diyenler başa baş görünüyor. Partinin takip ettiği ciddi birçok ankette ve sahada seçimin kazanılacağını gördüklerini söyleyen CHP yöneticileri, Meclis seçiminde de muhalefetin çoğunluğu kazanacağı görüşünde. CHP’nin oyu için yüzde 30’un üzerinde oran verilirken, 200’ün üzerinde milletvekili kazanılacağı kaydediliyor. HDP ve İYİ Parti milletvekili sayısı ile bütün muhalefet olarak 300’ün geçileceği hesabı yapılıyor. CHP’nin Meclis çoğunluğu hesabında AK Parti ile MHP’nin ortak liste çıkaramamış olması da çok etkili görünüyor.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ı destekleyen MHP’nin hedefi, ayrı listeyle girdiği Meclis seçiminde oylarını yükseltip daha çok milletvekili çıkarmak. Parti yöneticileri, “2018 seçiminin çok üzerinde oy alacağız, hedef yüzde 15” diyor. MHP’yi baraj altı gösteren anketler için, “MHP’yi yüzde 5-6 gösteren anketler var. 1995’ten bu yana seçim sonuçlarına bakın, MHP baraj altında kaldığında dahi (1995'te yüzde 8.18, 2002'de yüzde 8.35) yüzde 8’in üzerinde oy almış. Bu seçimde de anketleri yanıltacağız, daha güçlü Meclis’te olacağız” deniliyor. MHP’nin oy artışında Millet İttifakı masasından sert sözlerle kalkıp kısa süre sonra yeniden oturan İYİ Parti’ye giden oyların dönüşünün etkili olacağı da düşünülüyor.
Meclis kulislerinde iktidardan muhalefete seçim sonucuna dair en olumsuz yorumlarsa İYİ Parti için yapılıyor. İktidar partisinden İYİ Parti için, “Yaşadıkları kriz sürecinde düşen oylarını yeniden toplaması çok mümkün görünmüyor. Potansiyel seçmeni üzerinde güven kaybına uğradı” değerlendirmesi dikkat çekiyor. Hatta bazı siyasetçiler yüzde 7’ye düşen seçim barajına işaret ederek, “Şu an barajı geçer mi öngörmek mümkün değil. Önümüzdeki üç haftayı iyi değerlendirmeleri gerek” diyor. CHP’de de “İYİ Parti oyunu toplar mı emin değiliz” yorumu dikkat çekerken en sert eleştiriler içeriden geliyor. Millet İttifakı adayının belirlenme sürecinde masayı terk ediş sürecini eleştiren bir İYİ Partili siyasetçi, “Masadan kalkmak bir problemdi, ama asıl problem o kadar sert şekilde kalkıp yeniden oturmak oldu. Belki yeniden oturmasak oylarımızı korumak, hatta yükseltmek mümkün olurdu. Şu an başladığımız noktaya döndük. Yüzde 15-16 derken 9’a indik” diyor. Seçimlere kısa bir süre kala, liderler karargahlarını kurup miting maratonuna başlamaya hazırlanırken son kez toplanan Meclis’in kulislerinde konuşulanlar böyleydi. Aylardır seçime hazırlanan liderlerin bu tabloyu nasıl değiştireceklerini hep birlikte izleyeceğiz. /Kaynak:Gazeteduvar/Nergis DEMİRKAYA
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |