Altı siyasi partinin genel başkanı tarafından gerçekleştirilen dördüncü toplantı Gelecek Partisi Genel Merkezi’nde gerçekleşti. Toplantının ardından altı partinin ortak açıklaması paylaşıldı.
*Ülkemizde insan haklarına dayalı özgürlükçü, demokratik bir düzenin düzenin tesis edilmesi için altı siyasi parti olarak başlattığımız işbirliği sürecinin dördüncü zirvesi 29 Mayıs 2022'de gerçekleştirilmiştir. *İstanbul’un fethinin 569. yıl dönümünde gerçekleştirdiğimiz bu toplantı vesilesi ile Fatih Sultan Mehmet Han’ı minnetle anıyor, bu topraklar için canlarını feda eden bütün şehitlerimize rahmet diliyoruz. *Bu toplantımızda işbirliğimizin ve “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem”e geçiş hedefimizin hayata geçirilmesi amacıyla oluşturulmasına karar verdiğimiz dört komisyonun çalışmaları gözden geçirilmiş, bu çalışmaların kararlılıkla sürdürülmesi konusunda mutabık kalınmıştı. Bugün açıkladığımız “Temel ilkeler ve Hedefler” metniyle, geçiş süreci ve ülke yönetimi konusunda bundan sonraki ortak çalışmalarımıza referans kaynağı olacak bir tutum belgesi ortaya koymuş bulunuyoruz. Bu referans metin aynı zamanda milletimize ve partilerimizin tabanlarına ortak bir taahhüt niteliği taşımaktadır.
* “Seçim Güvenliği Komisyonu” seçim öncesi, seçim dönemi, seçim günü ve seçim sonrası olmak üzere dört aşamada yapılacak ortak çalışmaları ele almış ve atılacak adımları planlama aşamasına geçmiştir. Bu çerçevede, şu temel hususu kamuoyumuza duyurmak isteriz: Altı siyasi parti olarak yol haritamızda belirlediğimiz şekilde, seçim sonuçları YSK tarafından ilan edilip kesinleşene kadar ortak çalışmaya ve işbirliğine devam edeceğiz. *Vatandaşlarımız müsterih olsunlar, bir tek oylarının dahi zayi olmaması için gece gündüz çalışacak, seçimlerin adil, serbest, şeffaf ve güvenlik içinde gerçekleşmesi için her türlü tedbiri alacağız. *Komisyonumuzun bu konuda yaptığı çalışmaların geldiği aşama, 6 Haziran 2022 Pazartesi günü kamuoyumuzla paylaşılacaktır. *”Kurumsal Reformlar Komisyonu” Kamu Maliyesindeki gerçek durumun ve geleceğe yönelik yükümlülüklerin tespitinin yanı sıra Stratejik Planlama Teşkilatı kurulması, TCMB’nin kurumsal yapısının güçlendirilmesi ve bağımsızlığının teminat altına alınması ve Ekonomik ve Sosyal Konsey’in yeniden yapılandırılarak işlevsel hale getirilmesine yönelik ilkesel ve yapısal reformların çerçevesini oluşturmuş bulunmaktadır. Komisyonumuz bu kurumlardaki tahribatı tespit ve bu tahribatın giderilmesi için atılacak kurumsal reform adımları için geliştirdiği somut önerileri 13 Haziran 2022 Pazartesi günü kamuoyumuzla paylaşacaktır.
*”Anayasal ve Yasal Reformlar Komisyonu”nun GüçlendiriImiş Parlamenter Sistem, geçiş sürecinde gerekli görülen anayasal ve yasal reformlarla ilgili çalışmaları çerçevesinde Anayasa’nın yasamaya ilişkin 75. ile 91. maddeleri arasında yapılacak değişiklikler değerlendirilmiştir. *Komisyonumuz çalışmalarını aynı kararlılıkla sürdürecek, anayasal düzenleme konusundaki hazırlıklarını önümüzdeki toplantıya kadar tamamlayacaktır. *Toplantımızda komisyon çalışmalarını değerlendirmenin yanısıra gündemdeki siyasi ve ekonomik konular ele alınmıştır.
*Ekonominin en önemli unsurlarından olan fiyat istikrarı; iktidarın akıldan, bilimden ve rasyonaliteden uzak tezleri nedeniyle maalesef ağır bir tahribat almıştır. Ülkemiz dünya enflasyon sıralamasında 6. sıraya yükselmiş, oluşan hayat pahalılığı sosyal istikrarı bozacak düzeye ulaşmıştır. Kur Korumalı Mevduat (KKM) Sistemi ile 85 milyon vatandaşın kamuya emaneti olan kaynaklar, ülkemizin az sayıdaki varlıklı insanına adaletsiz bir servet transferi şeklinde aktarılmaya başlanmıştı, iktidar acilen KKM uygulamasına son vermeli, para politikasını normalleştirmelidir.
*Son dönemde bir taraftan provokatif açıklamalarla diğer taraftan yanlış uygulamalarla tırmanan göçmenler sorunu da kapsamlı şekilde ele alınmıştır. Kapsamlı bir “Göç Politikası” geliştirilmesi için partilerimiz arasındaki istişarelerin derinleştirilmesi amacıyla bir komisyon kurulması hususunda mutabakata varılmıştır.
*Ukrayna-Rusya savaşının getirdiği gerilimli konjonktürde gündeme gelen NATO’nun genişlemesi konusu da ülkemizin stratejik çıkarlarının gerektirdiği çok boyutlu dış politika perspektifinden ele alınmıştır. Türkiye’nin terörle mücadele bağlamında ortak tavır ve işbirliği konusundaki haklı talepleri sadece NATO üyeliğine başvuran İsveç ve Finlandiya için değil halihazırda üye olan bütün NATO üyeleri ve esasen bütün BM üyeleri için de geçerlidir. Bir taraftan bu konuda haklı taleplerimiz dile getirilirken diğer taraftan Doğu Akdeniz ve Ege’deki güç dengelerinin aleyhimize değişmesine sebep olacak ve Türkiye’nin çok boyutlu dış politika gerekliliklerine zarar verecek gerilimlerden ve maceracı söylem ve politikalardan uzak kalınmalıdır.
*Son MGK toplantısı sonrasında gündeme gelen muhtemel sınır ötesi operasyon konusu da toplantımızda değerlendirilmiştir. Terörle mücadele ve sınır güvenliği konusunda gerekli tedbirlerin alınması ülkemizin hakkı, iktidarın ise sorumluluğudur. Ancak milli güvenliği ilgilendiren konular olağanüstü bir sürece girildiği intibaı verilerek önümüzdeki seçim sürecini de etkileyecek şekilde iç siyasette malzeme olarak kullanılmasına karşı ortak bir tavır geliştirme konusunda da kararlıyız. İlgili devlet kurumlarının, muhalefet partilerini olası operasyonun gerekçeleri, süresi, kapsamı ve hedefleri konusunda bilgilendirmeleri şarttır.
*Son olarak, çok zor şartlar altında hayat mücadelesi veren milletimize ortak mesajımız şudur: Her gün derinleşen sorunlara son verme hedef ve iradesiyle bir araya gelen liderler olarak, iktidarın gündem mühendisliklerini boşa çıkararak ülkemizi bu darboğazdan kurtaracak, milletimizi hak ettiği demokratik ve müreffeh Türkiye hedefine ulaştıracağız.
6 lider, 10 ortak ilkeye imza attı. O ilkeler şöyle açıklandı: Yüzyıl önce malum milletlere örnek olmuş bir zaferle kurulan Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırmak hedefiyle önkoşulsuz olarak bir araya geldik. Ülkemizi insan hakları temelinde ve gerçek manada demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti klima, kaçınılmaz bir sorumluluk olarak kendi parti programlarımızdan ve söylem ve hedeflerimizden vazgeçmeksizin, karşılıklı güven ve saygıya dayalı fedakarlıklarda bulunarak Cumhuriyetimin ikinci yüzyılına taşıyacağız. Bu amaçla 6 parti arasında başlamış ola iş birliği sürecinde yer alan bütün partilerin genel başkanları olarak önümüzdeki kritik tarihi süreçte aşağıdaki ilkelere sadık kalacağımızı taahhüt ve ilan ediyoruz:
Hukuk devletinin yeniden tesisi, siyasetin normalleşmesi ve ekonomimizin tekrar refah ‘,etmesi için gerçek anlamda güçlendirilmiş parlamenter sisteme bir an önce geçilmesi gerektiğine inanıyoruz. Yasama, yürütme ve yargı erklerinin kuvvetler ayrılığı ilkesi çerçevesinde, denge ve denetim mekanizmaları ile yapılandırıldığı “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi” bütün kurumlarıyla hayata geçireceğiz.
Vatanseverliğimizin gereği olarak farklılıklarımıza saygı çerçevesinde geçmişte yaşanmış kırgınlıkların geleceğimizi esir almasına izin vermeyecek, demokratikleşme anlayışıyla ve empati bilinciyle ülkemizin huzurlu geleceğini hep birlikte kuracağız. Toplumsal barışı ve kamu düzenini tehdit eden terör örgütleri dahil her tür yapılanmaya karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.
Demokratik hak ve özgürlüklerin evrensel ilkelerini savunan bizler, insan haklarına dayalı bir siyasal düzenin kurulması gerektiğine inanıyoruz. Vatandaşlarımız arasında ayrımcılığa yol açan her türlü engeli ortadan kaldırarak, milletimizin hiçbir ferdinin etnik, mezhebi ve dini kimliği, felsefi ve siyasi görüşü dolayısıyla dışlanmadığı çoğulcu ve katılımcı bir demokrasiyi hep birlikte inşa edeceğiz.
Temel hak ve özgürlüklere ilişkin anayasal ve yasal güvenceleri temin edeceğiz. Düşünce, ifade ve basın özgürlüklerinin kullanımını engelleyen mevzuatı yeniden düzenleyecek, demokratik toplumun gereklerine uygun olarak bu i5zgurluklerin üzerindeki her türlü baskıya son vereceğiz. Basının ve sosyal medyanın demokrasi açısından taşıdığı önemi dikkate alarak, özgür bir şekilde görev yapacağı güvenli, çoğulcu ve elverişli bir ortam sağlayacağız.
Ortak hedefimiz, bugüne kadar vatandaşlarımızın elde ettiği insan hakları kazanımlarını daha da ileri götürerek evrensel standartlara tam anlamıyla ulaştırmaktır. Kimseyi, yaşamın hiçbir alanında ayrımcılığa maruz bırakmayacak, kimseye de özel bir ayrıcalık tanımayacağız. Kamusal ve özel yaşamda herkesin inanç pratiğine saygılı olmayı özgürlükçü laiklik anlayışının zorunlu bir gereği olarak görüyoruz. Bu bağlamda din ve vicdan özgürlüğü çerçevesindeki kazanımların koruyucusu ve güvencesi olacağız.
Hiç kimse siyasi tercihleri nedeniyle suçlanmayacak, toplum barışımızın rövanşist bir tavır ve kolektif suç anlayışı üzerinden zarar görmesine müsaade edilmeyecektir. Demokratik hukuk devleti anlayışı temelinde her kişi ve işlem hukuki denetime tabi tutulacaktır. Ülkenin zenginliklerini kamu kaynaklarını hukuk ve ahlak dışı yol ve yöntemlerle elde edenler ise bağımsız ve tarafsız yargının karşısına çıkartılacaktır.
Türkiye’yi Anayasa’mızda yer aldığı şekliyle gerçek bir sosyal devlet haline getireceğiz. Sosyal yardım ve güvenlik mekanizmalarıyla bütün dezavantajlı kesimlerin insana yaraşır bir hayat sürmelerini sağlayacağız. Tek bir çocuğun dahi yatağa aç girmeyeceği bir Türkiye inşa edeceğiz. Kadınlarımızı toplumsal eşitsizlikten ve şiddetten, çocuklarımızı her turlu istismardan, gençlerimizi ise gelecek kaygısından kurtaracağız.
Ülkemizi yaşanan ekonomik krizden çıkaracak şekilde makroekonomik dengeleri rasyonel bir yaklaşımla gözeten, sosyal devlet ilkesiyle adil bir gelir dağıtımını önceleyen, AR-GE ve üretim-odak!’ bir ekonomi politikası benimseyeceğiz. Ekonomi ile ilgili tüm kurumların etkin biçimde çalışmasını ve kuralların tüm taraflara adil biçimde uygulanmasını sağlayacağız. Hayat pahalılığı ile mücadele eden, üretim ve istihdam odak, insan onuruna yaraşır sosyal politikalarla desteklenmiş bir anlayışı hayata geçireceğiz.
Mevcut iktidar koalisyonunun sorumsuzca zaafa uğrattığı devlet yapısını kurumsal kültür, ehliyet ve liyakat temelinde yeniden in. edeceğiz. Bu geçiş sürecinde devlet sürekliliği ve kamu düzeni zaafa uğratılmayacak, kaos senaryosu çizenlere asla fırsat verilmeyecektir. Demokratik meşruiyete sahip olmayan hiçbir yapının devlet kurumlarını organize bir şekilde kontrol etmesine izin vermeyeceğiz. Vatandaşlarımızın kamu istihdamında görünen ve görünmeyen bir dezavantaj veya avantajla karşılaşmasına engel olacağız. İsrafı ve yolsuzluğu önleyecek, kamuda denetimi, şeffaflığı ve hesap verebilirliği temel alacak siyasi etik reformunu hayata geçireceğiz
Ülkemizin çıkarlarını ve itibarını korumak, uluslararası alandaki etkinliğini ve saygınlığını en üst seviyeye çıkarmak ana önceliğimizdir. Türkiye’nin AB perspektifine odaklanarak; çok boyutlu dış politikayla ülkemizin demokratik dünyanın ve uluslararası kurumların saygın bir üyesi olması sağlanacaktır. Tarihi VE kültürel bağlara sahip olduğumuz ülkelerle ilişkilerimizin geliştirilmesine önem verilecektir. Diş politikamızın ve dış ilişkilerimizin iç siyasetin malzemesi yapılmasına müsaade edilmeyecektir. Güvenliğimizi ve sınırlarımızı korumak üzere savunma sanayimiz daha da güçlendirilecek, TSK’nın caydırıcılığı azamı seviyeye çıkarılacaktır. Birbirinden farklı siyasi geleneklere sahip partiler olarak bizler, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına adımını atarken ülkemizin daha huzurlu, daha mutlu, daha müreffeh, daha özgür ve daha demokratik olmasını sağlamak üzere iş birliği ve güç birliği yaptık. Bu birlikteliğimizi, milletimizin desteği ile hedeflerimizi gerçekleştirinceye kadar sürdüreceğiz./BSGMEDYA |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |