Çorum’da eğitim sendikaları, okullarda yaşanan şiddet olaylarının önüne geçebilmek için, ilgili tüm kesimleri sorumlu davranmaya davet ettiler.

1.  
2. ÇORUM’DA EĞİTİM
3. SENDİKALARINDAN
4. ORTAK TAVIR:
5.  

1. BOZKURT:ÖĞRETMENE
2. ŞİDDET SIRADANLAŞTI

28 Mart 2022

Çorum’da eğitim sendikaları, Bahçelievler Anadolu Lisesi’nde yaşanan elim olayı kınadılar ve okullarda yaşanan şiddet olaylarının önüne geçebilmek için, ilgili tüm kesimleri sorumlu davranmaya davet ettiler.

Çorum’da Eğitim İş, Eğitim Sen, Türk Eğitim Sen ve Anadolu Eğitim Sendikası (AES) okullarda yaşanan şiddet olaylarına tepki göstermek için Milli Eğitim İl Müdürlüğü önünde ortak basın açıklaması düzenlediler.

Ortak basın açıklamasına Eğitim İş Şube Başkanı Selim Bozkurt, Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Selim Aydın, Eğitim Sen Şube Başkanı Ali Ekber Beyaz ve Anadolu Eğitim Sendikası İl Temsilcisi Nihat Örs ile sendikaların üyeleri katıldı.

Eğitim İş Sendikası Genel Skreteri Cengiz Sarıyer ve Eğitim İş Genel Mali Sekreteri Hüseyin Selçuk’un da destek verdiği ortak basın açıklamasını Eğitim İş Şube Başkanı Selim Bozkurt okudu.

Eğitime eğitimciye değer veren sendikaların “eğitimde şiddete dur de” pankartlarının artık sıradanlaştığına dikkat çeken Eğitim İş Şube Başkanı Selim Bozkurt, ‘Okulumuzda yaşanan bu şiddet olayı başta olmak üzere; eğitimin tüm sorunları siyasal bir programın hedefleri doğrultusunda günü birlik oluşturulan eğitim politikaları ile değil; başta eğitim fakültelerinde görev yapan saygın bilim insanlarımız olmak üzere eğitimin tüm paydaşları ile aklı ortaklaştırarak, bilime başvurarak, ulusal, bilimsel bir programla ve eğitime yapılacak yatırımlarla çözülebilir. Şiddet problemi bir güvenlik programı değil cehalet problemidir. Dolayısıyla şiddetle mücadele cehaletle mücadeleden geçer.’ ifadesinde bulundu.

1. GÜN GEÇMİYOR Kİ

Gün geçmiyor ki haberlerde, çevremizde eğitimciye, kadına, çocuğa, bebeğe, hatta dili olmayan hayvana doğaya yapılan bir şiddet haberi duyduklarını dile getiren Bozkurt, ‘Her gün televizyonlarda seyredilen şiddet içerikli mafya dizileri, ülkeyi terk eden mafya babalarının haber programlarında model gibi gösterilmeye çalışılması, en yetkililerin Öğretmenleri, Okul Müdürlerini hatta İl Milli Eğitim Müdürlerini azarlaması eğitimi- eğitimciyi değersizleştirmekte büyük ATATÜRK’ün işaret ettiği “dünyanın her yerinde görülen saygınlığı” ülkemizde yok etmektedir.’ dedi.

Büyük şehirlerde duymaya alıştırıldığımız şiddet, işlenen suçlar; Çorum gibi küçük bir Anadolu ilinde bile sıradanlaşmaya başladığına da dikkat çeken Eğitim İş Şube Başkanı Selim Bozkurt, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Dünyanın her tarafında öğretmenler insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer unsurlarıdır.” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkesinde, öğretmene verilen değer; azarlanma, açlıkla terbiye edilme, aşağılanma ve en niyahetinde de şiddete maruz bırakılarak gösterilmeye başlanmıştır.

Gün geçmiyor ki haberlerde, çevremizde eğitimciye, kadına, çocuğa, bebeğe, hatta dili olmayan hayvana doğaya yapılan bir şiddet haberi duymayalım.

Büyük şehirlerde duymaya alıştırıldığımız şiddet, işlenen suçlar; Çorum gibi küçük bir Anadolu ilinde bile sıradanlaşmaya başladı. Oluşturulan politikalar sonucu, ekonomik sorunlarla boğuşan toplum sürekli gerginleşmekte, geleceğinden kaygılanan gençler, koşullar ile baş edemeyen insanlar, çevresindeki diğer insanlarla kavga eder hale getirilmektedir.

1. TVLERDEKİ ŞİDDET
2. İÇERİKLİ MAFYA DİZİLERİ
3. MODEL GİBİ GÖSTERİLMEYE
4. ÇALIŞILIYOR
5.  

Her gün televizyonlarda seyredilen şiddet içerikli mafya dizileri, ülkeyi terk eden mafya babalarının haber programlarında model gibi gösterilmeye çalışılması, en yetkililerin Öğretmenleri, Okul Müdürlerini hatta İl Milli Eğitim Müdürlerini azarlaması eğitimi- eğitimciyi değersizleştirmekte büyük ATATÜRK’ün işaret ettiği “dünyanın her yerinde görülen saygınlığı” ülkemizde yok etmektedir.

İzmir’deki bir okul idarecimizin öldürülmesinin acısı hala belleğimizdeyken, Çorum’un en güzide okullarının birinde yaşanan Cuma günkü öğretmene şiddet olayı, her gün duyduğumuz sıradan, incitici, aşağılayıcı, meslek onurumuzu kırıcı olaylardan bağımsız değildir.

Aslında burada asıl sorgulanması gereken, küçük yaştaki bir çocuğun bu denli şiddete yönelmesinin, çocukların ateşli silahlara çok rahat  erişebilmesinin nedenlerinin araştırılmamasıdır.

Eğitim sistemi neredeyse ulusal bir program olmaktan çıkarılıp keyfi bir uygulama alanına dönüştürüldü. Toplumsal uyumun ve kültürün devamlılığını sağlaması gereken eğitim sistemi; akşamdan sabaha değiştirilen özensiz ders kitapları, müfredat programları, eğitim alanına dair mevzuat üzerinde adeta “fikrim geldi projeleri ile” oynanması eğitimin temel işlevi olan sosyalleştirme amacı üzerinde yıkıcı etki yaratmaktadır. Öğretmenimize yapılan bu şiddet işaret edilen uygulamalardan ayrı düşünülemez.

Okullarda disiplin kurulları tıkanmış durumdadır. CİMER, ALO 142, öğrencilerin-velilerin tanıdığı siyasetçileri aracılığı ile okul yönetimleri sindirilmiş ve görevlerini yapamaz hale getirilmiştir.

Okulumuzda yaşanan bu şiddet olayı başta olmak üzere; eğitimin tüm sorunları siyasal bir programın hedefleri doğrultusunda günü birlik oluşturulan eğitim politikaları ile değil; başta eğitim fakültelerinde görev yapan saygın bilim insanlarımız olmak üzere eğitimin tüm paydaşları ile aklı ortaklaştırarak, bilime başvurarak, ulusal, bilimsel bir programla ve eğitime yapılacak yatırımlarla çözülebilir.

Şiddet problemi bir güvenlik programı değil cehalet problemidir. Dolayısıyla şiddetle mücadele cehaletle mücadeleden geçer.’/BSGMEDYA

Yorumlar