Çorum Emek ve Demokrasi Platformu tarafından düzenlenen kitlesel basın açıklamasında emperyalist savaşa karşı barışın sesini yükseltelim çağrısı yapıldı.
28 Şubat 2022 Çorum Emek ve Demokrasi Platformu tarafından düzenlenen kitlesel basın açıklamasında emperyalist savaşa karşı barışın sesini yükseltelim çağrısı yapıldı. Saat 18.00’de PTT binası önünde düzenlenen kitlesel basın açıklamasına CHP İl Başkanı Mehmet Tahtasız, Emek Partisi İl Başkanı Cafer Gökmen, Emek Partisi Merkez İlçe Başkanı Hıdır Aygün, HDP Merkez İlçe Başkanı Haydar Ceylan, Hacı Bektaşi Veli Vakfı Çorum Şube Başkanı Nurettin Aksoy ile Emek ve Demokrasi Platformu’nu oluşturan bileşenlerin temsilcileri ile yurttaşlar katıldı.
‘Emperyalistler Savaş, Halklar Barış İstiyor’ yazılı pankartın açıldığı basın açıklamasında konuşan Çorum Emek ve Demokrasi Platformu adına DİSK Temsilcisi Hikmet Aydın, ‘Dünya bir kez daha emperyalist emeller peşinde, ekonomik çıkarlar uğruna, büyük devlet iddialarını kanıtlamak hevesiyle korkunç bir savaşın eşiğinde. Öncelikle vurgulayalım, bu savaşın başta Ukrayna halkı olmak üzere, Rusya’ya da Avrupa’ya da tüm bölge ülkelerine de bedeli çok ağır olacaktır. Emperyalist savaş tehdidi sadece bombaların patladığı coğrafyayı değil, bütün dünya halklarını tehdit etmektedir.’ dedi.
2022 yılının girişiyle birlikte ABD’nin Afganistan’daki fiyaskonun izlerini silmek, önü alınamayan korona virüs salgınını hasıraltı etmek, Demokratik Parti ve Biden’in düşen popüleritesini Kasım 2022 ara seçimleri öncesi canlandırmak gibi nedenlerle Ukrayna sorununu kaşımaya başladığına dikkat çeken Hikmet Aydın, ‘ABD’nin savaş kışkırtıcılığının altında yatan bir diğer neden ise ABD’nin Baltık denizinin altından geçecek Rus doğalgazını Almanya’ya ulaştıracak Kuzey Akım 2 projesini baltalama isteği. Çünkü bu projenin Rusya ile AB’nin ekonomik entegrasyonunu perçinlemesi, kolektif emperyalizmin lideri ABD’yi aradan çıkarması sakıncalı bulunuyor. İşte bu nedenlerle ABD bir anda Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin eli kulağında olduğu propagandasını yaymaya başladı. Donbas bölgesinde arka arkaya provokatif olaylar patlak verdi, Ukrayna ordusu doğuda kışkırtıcı faaliyetlere girişti. Putin de bu durumdan pek şikâyetçi görünmüyor. Çünkü ABD’nin Rusya’yı doğrudan karşısına alıp Soğuk Savaş dönemindeki gibi büyük devlet statüsüne oturtması ülke içerisinde Rus milliyetçiliği propagandası yapması, toplumsal muhalefetin sesini kısmasının koşullarını yaratıyor. Kısa vadede petrol, doğalgaz ve diğer hammadde fiyatlarındaki yükseliş de işine geliyor. Halbuki Ukrayna’nın çıkarı bağımsız, egemen ve tarafsız bir ülke olarak toprak bütünlüğünün korunmasından geçiyor. Donbas bölgesindeki Rusça konuşan halkın kültürel özerkliğinin kabul edilmesi, can ve mal güvenliğinin garanti altına alınması da hayati önem taşıyor.’ ifadesinde bulundu.
Emperyalist savaşın ölümün yanında açlık, yoksulluk, göçler ve kitlesel işsizlik demek olduğuna dikkat çeken Hikmet Aydın, açıklamasını şöyle sürdürdü: ‘Bu savaş pandemi ve ekonomik kriz sürecindeki enerji şirketlerinin, kapitalistlerin, silah tekellerinin ve emperyalistlerin barbarlık savaşıdır. İşçi sınıfı, emekçiler ve halkların yapması gereken şey; her yerde savaşa karşı tepki göstermek, emperyalist politikalara karşı barışın sesini yükseltmektir. Emperyalist savaş ve işgalin büyüme olasılığı vardır. Bir yanda ABD, İngiltere yönetimleri ve NATO, diğer yanda Rusya ve onu destekleyen Çin emperyalist hükümetleri; halkların boğazlaşmasına yol açan savaş politikalarını adım adım inşa etmektedir. AKP iktidarı savaş maceraları konusunda tescillidir. AKP hükümetinin Ortadoğu ve Suriye politikası bunun örneğidir. Bunun karşısında barışın teminatı, işçi sınıfı ve halkımızın yükselteceği barış mücadelesi olacaktır. Tırmanan gerilim ve savaş karşısında Türkiye’nin güvencesi NATO olamaz. NATO emperyalist bir savaş örgütüdür. Türkiye NATO’dan çıkmalı, emperyalist savaşlarda Türkiye’yi taraf yapan tüm anlaşmalar iptal edilmelidir. NATO bir savaş aygıtıdır. Barış organizasyonu değildir. Putin eli ve gözü kanlı bir diktatör, emperyalizmle mücadele eden prens değildir. “Soğuk Savaş’a geri dönüldü” saptamasıyla ima edilen, farklı gelecek perspektifleri ve sistem önerilerinin karşıtlığından söz edilemez. Aynı yerdeler.
Başta bu emperyalist savaşa karşı Rus aydınlarının ve halkının tepkisini ve öfkesini bildiri yayınlayarak karşı çıkmasını önemli buluyoruz. Yine dünyanın birçok ülkesinde emekçiler, halklar “emperyalist savaşa” hayır diyerek alanlara çıkmış ve tepkisini dile getirmiştir. Ülkemizde de yakın zamanda “barış akademisyenleri” böylesi onurlu bir tutum takınmıştı. Emperyalist savaş ölümün yanında açlık, yoksulluk, göçler ve kitlesel işsizlik de demektir. Uluslararası işçi sınıfı ve halklar bu nedenle barış için ayağa kalkmalıdır. Emperyalistler bölgeden elini çekmelidir. Halklar kardeşlik içinde kendi geleceğine karar vermelidir. Donetsk ve Luhansk’ın geleceğine orada yaşayan halklar karar vermelidir.’/BSGMEDYA
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |