Bugün 14 Şubat Dünya Sevgililer Günü’ymüş. En azından 200 yılı aşkın süredir öyle biliniyor, öyle kutlanıyor.

1. 14 Şubat
2. Dünya Sevgililer Günü’ymüş!
3.  

1.  
2. USTA İLE ÇEKİRGE:
3. * Kader nedir usta?
4. * Suyun kaldırma kuvvetidir çekirge.
5. * Nasıl yani usta?
6. * Ya batarsın, ya çıkarsın, ya da bata çıka yüzersin çekirge?
7.  
8. ****
9.  
10. Bugün 14 Şubat Dünya Sevgililer Günü’ymüş.
11. En azından 200 yılı aşkın süredir öyle biliniyor, öyle kutlanıyor.
12. Gün ile ilgili bir çok farklı rivayet anlatılıyor.
13. Hangisi anlatılırsa anlatılsın, dünyamızın giderek bir sevgisizliğe doğru gittiği bir süreçte, sevgiden, sevgiliden söz etmek, hayli güzel ve anlamlı geliyor insana.
14. Yine de şiddetin giderek arttığı bir dünyada ‘Sevgililer Günü’nü kutlamak, ne derece anlamlı bilemiyorum, ama bildiğim bir şey var ki; giderek şiddet toplumu haline geliyoruz.
15. Sık sık yazılıyor/ çiziliyor, giderek şiddet toplumu haline geldiğimiz konusu.
16. Özellikle son yıllarda daha da arttığı söyleniyor/ yazılıyor/ çiziliyor.
17. Yapılan istatistikler, elde edilen veriler, göstergeler hep ‘şiddet toplumu’ olduğumuzu gösteriyor.
18. Havasından mı suyundan mı, nedense bilemiyoruz; şiddet toplumun en küçük hücrelerine kadar girmiş gözüyor.
19. Kısacası;
20.  
21. HER YERDE ŞİDDET!
22. Sağda, solda, aşağıda, yukarıda şiddet…
23. Ailede, okulda, işyerinde şiddet…
24. Karakolda, sokakta, caddede, mahallede şiddet...
25. Nahiyede, kasabada, kentte, ülkede ve bölgede şiddet…
26. Ve hatta dünyada şiddet..
27. ***
28. Kısacası; şiddet yaşamın her alanında hükümranlığını ilan etmiş gibi gözüküyor.
29. İşte, 14 Şubat Sevgililer Günü böyle bir ortamda kutlanıyor.
30. ***
31. Bilim insanlarından tutun eğitimcilere kadar geniş bir yelpazede uzmanlarımız sorunu irdeleyip çözüm önerilerini bulmaya çalışıyorlar.
32. Çeşitli sendika ve sivil toplum örgütlerince konuya ilişkin raporlar hazırladı/ hazırlıyorlar...
33. Getirilen çözüm önerileri, alınan önlemlerin de sorunu önlemeye yetmediği görüldü.
34. Bugün şiddet liselerden ilköğretim okullarına indi.
35. Gazetelerin üçüncü sayfaları, tv’lerin haber programları şiddet ağırlıklı olaylarla dolu…
36. Yapılan onca çalışmaya, alınan tüm önlemlere rağmen önüne geçilemeyen şiddet giderek hız kazanıyor.
37. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yaptığı araştırmaya göre; asayiş olayları önceki yıllara göre büyük oranda artış gösteriyor.
38. Geldiğimiz noktada görüldü ki; giderek şiddet toplumu oluyoruz.
39. Elbette bu noktaya gelişimizin birçok nedenleri var.
40. Bir kere insanların ekonomik durumları giderek bozuluyor.
41. ***
42. İŞSİZLİK 'ÇIĞ' GİBİ BÜYÜYOR.!
43. Her geçen gün işsizler ordusuna binlerce insan katılıyor.
44. Tarım alanları; hükümetlerin aldığı yanlış politikaları sonucu daraldığı için köyden kente büyük göçler yaşanıyor.
45. Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullardaki şiddetin nedenleri ile ilgili yaptığı araştırmada ortaya çıkan sonuç, aslında olayı çok net ortaya koyuyor. Şiddeti besleyip büyüten en önemli etkenlerin başında; ekonomik nedenler, kültürel yozlaşma, değişen feodal yapı, yabancılaşma ve bir yere ait olamama geliyor.
46. Görüldüğü gibi giderek şiddet toplumu haline gelmemiz; sıradan bir asayiş olayı değil.
47. Görülmemelidir de…
48. Üzerinde çok ciddi olarak durulması, hatta çözümlenmesi için iktidarından muhalefetine; sivil toplum kuruluşlarından eğitim kurumlarına, yani toplumun tüm katmanlarına büyük görevler düşüyor.
49. Tabii ki en önemli görev ve sorumluluk ise; yürütmeye yani hükümete düşmektedir.
50. ***
51. Bugüne kadar sorun hep küçümsendi,
52. Sıradan bir asayiş olayı olarak algılanıp, geçiştirildi,
53. Polisiye önlemler ile çözümlenebileceği varsayıldı.
54. Geldiğimiz noktada; sorunun küçümsenecek, gözardı edilecek bir yanı olmadığı nihayet görüldü.
55. Bugün ‘nasıl çözeceğiz?’ diye debelenip duruyoruz?
56. Bu konuda bazı girişim ve çalışmalar yapılıyor.
57. Yeterli olup olmadığını zaman gösterecek, ama fazla zamanımız da yok.
58. Çünkü ateş bacayı sarmış, koskoca binanın büyük bir yangınla karşı karşıya olmasına ramak kalmıştır.
59. Bu sorunu çözmek için aileden mi başlarız, eğitim sistemimizden veya yapısal değişikliklerden mi başlarız.
60. Ama bir yerlerden başlamak zorundayız.
61. Bu işin şakaya gelir yanı yok!
62. Vakit geçirmeden topyekun kolları sıvamalıyız.
63. Çünkü polisiye tedbirlerle işin çözümlenmeyeceği çok net görüldü.
64. Uzmanlarında altını çizdiği gibi; öncelikle ekonomik nedenlerin ortadan kaldırılmasından başlanılmalı, sorunun kökenine inilmelidir.
65. Yani sivrisinekleri değil, bataklığı kurutmak zorundayız.
66. Bataklık kurutulmadığı, yani sorunun kökenine inilmediği sürece, sineklerin yeniden ortaya çıkması kaçınılmazdır.
67. Ne olursa olsun; tüm bu yaşananlara rağmen, ‘umudumuzu yitirmemeliyiz’ diyor, şiddetin olmadığı, barış ve kardeşlik duygularının yeniden yeşerdiği günlerde buluşmak dileğiyle;
68. 14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜ’NÜZ KUTLU OLSUN DİYORUM.
69. **

1. HÜKÜMET
2. Bu hükümet
3. Pir Sultan’a pasaport vermiyor,
4. Onu anladık.
5. Yunus Emre’ye de Basın kartı vermiyor,
6. Onu da anladık.
7. Ama bu hükümet Ferman çıkarmış
8. Karacaoğlan’ı da Otobüse bindirtmiyor.
9. (Cemal Süreyya)
10. ***

1. NEYİMİZ DOĞRU Kİ!
2. Ülkemizin çok partili döneme geçmesinden bugüne kadar yaşadığımız olayları bir film şeridi gibi gözünüzün önüne getirdiğinizde, geldiğimiz noktanın hiç de içler açıcı olmadığına tanık olursunuz.
3. Sorunlarımız dağ gibi büyümüş, nereye el atsanız elinize geliyor
4. Kısacası; her şeyimiz baştan sona tamir edilmeyi bekliyor.
5. Bunları gördüğümde; acaba bu kadar bozuğu olan bizleri Avrupalılar, içlerine alırlar mı diye düşünmeden de edemiyorum.
6. Aşağıda listeyi okuyunca; ne düşünürsünüz bilmem ama, bana bir çok B’imiz bozuk gibi geliyor.
7. İşte B’lerden bazıları:
8. Başbakanlarımız, bakanlarımız, bankalarımız, başkanlarımız, başkentimiz, belediyelerimiz, bürokrasimiz, bürokratlarımız, baba'larımız, bayındırlığımız, binalarımız, betonlarımız, briketlerimiz, batılılaşmamız, başörtümüz, bıyığımız, boşanmamız, bölücülüğümüz, branşlaşmamız, birleşmemiz, birikimimiz, bilinçlenmemiz, beslenmemiz, bitkilerimiz, bostanımız, buğdayımız, biyolojimiz, büyümemiz, bütçemiz, bonomuz, borsamız, borçlarımız, Beşiktaş’ımız, baskülümüz, büyüğümüz, benzinimiz, başımız, benzimiz, belimiz, belleğimiz, beynimiz, böbreğimiz, bünyemiz, bedenimiz...
9.  
10. KISACASI; birimiz, birkaçımız, binimiz...
11. Yani biz bozuğuz;
12. Bu kadar b'miz bozukken neden basınımızın b'sini tartışıyoruz.
13. Bu ülkenin kalkınması için ya sözlükten b'lerimizi çıkartalım ya da artık herkesin "BEN DÜZELMELİYİM" demesi lazım.

Yorumlar