Cumhuriyet Halk Partisi Çorum Kadın Kolları, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesinden çekilmesine tepki gösterdi.
22 Mart 2021 Cumhuriyet Halk Partisi Çorum Kadın Kolları, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesinden çekilmesine tepki gösterdi. CHP İl Kadın Kolları Başkanı Kamile Anar, “Kadına karşı vahşet ve aile içi şiddet vakalarında yaşanacak artışın vebali, İstanbul Sözleşmesini feshedenlerin boynundadır” dedi. CHP Çorum İl ve Merkez İlçe Kadın Kolları, Kadeş Barış Meydanı’nda kitlesel basın açıklaması yaparak, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasını eleştirdi. Basın açıklamasına; İl Başkanı Mehmet Tahtasız, Merkez İlçe Başkanı Ulaş Tokgöz, İl-İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri, İl ve Merkez İlçe Gençlik Kolları yöneticileri, İl Genel ve Belediye Meclis Üyeleri, Atatürkçü Düşünce Derneği Şube Başkanı Uğur Demirer ile bazı sendika temsilcileri de destek verdi. Parti adına açıklama yapan CHP İl Kadın Kolları Başkanı Kamile Anar, 42 milyon kadının hakkının elinden alındığını belirterek, “Bu sözleşmenin neyinden rahatsız oldunuz?” diye sordu.
Kamile Anar’ın konuyla ilişkin açıklaması şu şekilde: "Ülke adına karanlık bir güne uyandık. Kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi, bir gecede tek adam hükümeti tarafından feshedildi! Bu kararla, koruma ve uzaklaştırma kararlarına rağmen en güvenli yer olan evlerinde hatta sokak ortasında katledilen binlerce kadın; bir kez daha öldürülmüştür. 42 milyon kadının hakkı elinden alınmıştır. Recep Tayyip Erdoğan tarafını bir kez daha belli ederek; kadınların yaşam hakkına sahip çıkan İstanbul Sözleşmesi’ne destek çıkacağına, zalimlerin yanında saf tutmuştur. Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi için devlete sorumluluk yüklemektedir. Psikolojik şiddet, ısrarlı takip, fiziksel şiddet, zorla evlendirme, cinsel ve ekonomik şiddet de dahil olmak üzere kadınları her türlü şiddetten koruyan en kapsamlı sözleşmedir. Şimdi AKP hükümetine soruyoruz: “Bu sözleşmenin neyinden rahatsız oldunuz?” Kadını yok sayan düzenden doğan kadına yönelik şiddetin ateşini harlamak, şahsım hükümetinin haddi değildir. Kadına karşı vahşet ve aile içi şiddet vakalarında yaşanacak artışın vebali, İstanbul Sözleşmesini feshedenlerin boynundadır. 20 Temmuz sivil darbesinin failleri durmuyor, haksız, hukuksuz ve adaletsiz uygulamalarına devam ediyor. TBMM’ye bir darbe daha yapıldı ve kadınların uzun mücadeleler sonucunda elde ettiği kazanımlar heba edildi, evrensel değerlerden uzaklaşıldı.
Meclis’te oy birliğiyle kabul edilmiş olan İstanbul Sözleşmesi, milletin iradesi yok sayılarak feshedilemez. İnsan hakları, temel hak ve özgürlükler alanındaki sözleşmeler TBMM kararıyla; yani kanunla alınır. Bu karar açıkça Anayasamızı da yok saymaktır. Kadın cinayetleri politiktir. Biz, Erdoğan’ın TBMM’yi ve hukuku yok sayarak aldığı İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını tanımıyoruz, tanımayacağız!.. Biz kadınlar korkmuyoruz, sinmiyoruz, zalimlere itaat etmiyoruz, geri durmuyoruz. Onlar korku yaymaya çalıştıkça, bizim örgütlü gücümüz her geçen gün büyüyor. Onlar dallarımızı budamaya çalıştıkça, bizim köklerimiz güçleniyor. Başta TBMM olmak üzere her platformda bu sözleşmenin gereklerinin yapılmasını sağlamak için kadın hareketiyle birlikte mücadelemize devam edeceğiz. Bundan sonra bulunduğumuz her alan; sokaklar, mahalleler, meydanlar dahil bizim için mücadele alanıdır. Vicdan sahibi her erkeğin annesi, eşi, kardeşi, arkadaşı olan ve yaşamın eşit ortağı olan kadınlarla beraber olacağını biliyoruz. Biz, hep birlikte bu zulme dur diyeceğiz. Türkiye’ye aydınlık günleri bizler getireceğiz!"
CHP Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanı Filiz Aydın ise; “İstanbul Sözleşmesi’nin tek adam tarafından kaldırılmasını kabul etmiyoruz. Kadın cinayetleri İstanbul Sözleşmesinden sonra arttı diye gerekçe ileri sürüyorlar, ama sizler İstanbul Sözleşmesini etkin şekilde uygulasaydınız, koruma ve tedbir kurallarını, sorumluluklarınızı yerine getirseydiniz bu kadınların öldürülmesini önleyebilirdiniz. O saatte dışarıda ne işi vardı, mini etek giymeseydi gibi cinsiyetçi söylemlerle öldürülen kadınları suçlayıp, failleri haklı çıkarmaya çalışan açıklamalarınızla failleri cesaretlendirdiniz ve son adımınız İstanbul Sözleşmesinden çıktığımız Kanun Hükmünde Kararnameyle hukuksuz bir şekilde Resmi Gazetede yayınlamanız kabul edilir bir şey değildir. Failler bundan sonra daha da cesaretlenecek ve bu saatten sonra her istismar, şiddet ve kadın cinayetinden siz sorumlusunuz. Biz kadınlar yaşama hakkımızı savunacağız. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 etkin uygulanıncaya kadar mücadelemiz devam edecek, kadın mücadelesi bir çığ gibi büyüyerek bu düzeni değiştireceğiz. Kararlıyız, korkmuyoruz, yılmıyoruz ve size itaat etmiyoruz” şeklinde konuştu./BSGMEDYA |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |