Emek Partisi Merkez İlçe Başkanı Hıdır Aygün, idamından sonra milyonlarca anne-babanın çocuklarına Deniz ismini koyduğunu belirtti
13 Şubat 2021 Emek Partisi Merkez İlçe Başkanı Hıdır Aygün, geçtiğimiz günlerde CHP Çorum Milletvekili Tufan Köse’ye cevap verirken, ‘Köse idam edilen Deniz Gezmiş'i anma programlarına katılan CHP’lilerden hesap sorma cesaretine sahip mi?' ifadelerini kullanan Çorum Belediyesi’ne yanıt verdi. Aygün, idamından sonra milyonlarca anne-babanın çocuklarına Deniz ismini koyduğunu belirterek, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının, işçilerin, emekçilerin, ezilenlerin, horlananların, ötekilileştirilenlerin arasında zaten yaşadığını söyledi. Geçtiğimiz günlerde Çorum Valisi, Belediye Başkanı, AKP milletvekili, Hitit Üniversitesi Rektörü’nün öncülüğünde İskilipli Atıf Hoca' nın mezarı başında anma etkinliği düzenlendiğini ve ziyaretin eleştirilere neden olduğunu kaydeden Aygün, CHP Çorum Milletvekili Tufan Köse’nin basında çıkan ‘devlet erkanının bu mezar anması suçu ve suçluyu övmektir ve suçtur. Bağımsız yargı önünde hesap verecekleri günler yakındır’ açıklamasından sonra Çorum Belediyesi Basın Biriminden karşı açıklama geldiğini ifade ederek, Belediye’nin bu cevabının bir yerinde ‘Köse idam edilen Deniz Gezmiş'i anma programlarına katılan CHP’lilerden hesap sorma cesaretine sahip mi?' diye suçlama geldiğini bildirdi. “Bizler eğip bükmeden ve cesaretle diyoruz ki Deniz Gezmiş başta partimiz olmak üzere Türkiye’nin bütün yurtseverleri için bir onur ve değerdir” ifadelerini kullanan EMEP Merkez İlçe Başkanı Hıdır Aygün, açıklamasında şunları dile getirdi: “İdamından sonra milyonlarca anne-baba çocuklarına Deniz ismini koymuşlardır . Deniz, işçilerin, emekçilerin, ezilenlerin, horlananların, ötekilileştirilenlerin arasında zaten yaşıyor ve yaşayacaktır. Ancak ona kıyanların isimlerini kimse hatırlamıyor, tarihin çöplüğünde yerlerini çoktan aldılar.
Deniz Gezmiş ve arkadaşları antiemperyalisttir. Onlar, halkını, ülkesini, savunduğu yüce değerleri ölümüne savunduklarını ispatladılar. İsrail siyonizmine karşı bizzat Filistin’e giderek İsrail’e karşı savaştılar. Yüzlerce devrimci, Filistin halkının yanında savaşırken yaşamlarını kaybetti. Sizler gibi lafta antiemperyalist, lafta Filistinlilerin yanında olmadılar.
Amerikan emperyalizminin simgesi 6. filo İstanbul’a demir attığında sizin geleneğiniz, 6. Filonun önünde secde edip namaz kıldı. ‘6. Filo defol, Yan ke go home, Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye’ diyen binlerce işçiye, öğrenciye demir çubuklarla saldırıp, iki yurtseveri katledenleri herkes iyi biliyor. Denizler ise Amerikan askerlerinin karaya ayak basmalarına engel olup boğazın sularına dökmüşlerdir. Şimdi böyle işbirlikçi geçmişi olanlar ‘Deniz’in mezarına gidiyorsunuz bu suç değil mi?’ diye saldıracaksınız öyle mi, hadi oradan!
Deniz Gezmiş ve kuşağı en iyi üniversitelere dereceyle giren, en az bir kaç dili anadili gibi bilen son derece başarılı öğrencilerdi. Sizler gibi sahte diploma, sınavlarda soru çalma, bir tek bilmsel çalışması olmayıp Türkçe’den başka dil bilmeyen, başka ülkelerden satın aldığınız bilim insanlarının kitaplarının kapağını değiştirip, kendi isminizi yazıp ‘tez yazdım’ diye yutturmaya çalıştıklarınız (gerçeğin bir pis huyu var eninde sonunda ortaya çıkar), akşam yatıp sabah kalkıp prof, doçent olmadılar. Kimsenin burnunu kanatmadılar, bilime, insanlığa, ülkenin bağımsızlığına, Cumhuriyetimizin yarattığı yer altı ve yer üstü değerleri, baskının, sömürünün , zülmün olmadığı insanların barış içinde kardeşce yaşayacağı bir dünya için canlarını verdiler. Denizler ideallerini ölümüne savundular. Parayı, pulu, mevkii, koltuğu, korkuyu görünce deri değiştirmediler, gömlek değiştirmediler, tükürdüklerini bir kez olsun yalamadılar.
Daha düne kadar yıllarca dizinin dibinde elini eteğini öptüğünüz, stadyumlarda Türkçe olimpiyatları düzenleyip, gelmek istemeyen devlet memuru, okul ve kurum müdürünü fişlediğinizi ne çabuk unuttunuz. Bu etkinliklerde kadraja girmek, en önde görünmek hiç bir liyakatınız olmadığı halde, birbirinizi ezdiğiniz, tepelediğiniz , en yakınlarınızın ayağına çelme takıp üstünden atladığınızı ne çabuk unuttunuz. Göz yaşlarınız sel olup aktığını nasıl olupta unutursunuz. Dün överek , dizinin dibinde oturarak bir yerlere geliyordunuz. Şimdi de söverek bir yerlere geliyorsunuz. Çünkü bu gün geçer akçe o. Sizi bilmezsiniz ama Sayın Belediye Başkanı Aşgın, Denizler Pir Sultanların, Şeyh Bedrettinlerin, Baba İshakların, Karacaoğlanların, Seyit Nesimilerin hamurundan, ipliğinden, kumaşından dokunmuşlardır.
Bir de mezara gidenlerle birlikte kışın ortasında sendikalaştıkları için ahlaksızlıkla suçlanıp kapı önüne konulan Ekmekçioğlu işçilerinin yanına gidin. Öldünüz mü kaldınınız mı diye sorun. Gidemezsiniz çünkü siz sermayeden, patronların yanındasıniz. Ama Deniz yaşasaydı ilk günden itibaren haklı ve onurlu bir mücadele veren Ekmekçioğlu işçilerinin yanına koşardı. Bunlara kafa yoracağınıza, çözüm üreteceğinize Belediye’nin kaynaklarını oraya buraya peşkeş çekiyorsunuz. Şimdi biz buradan Belediye Başkanı’na soruyoruz Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın'ın yazdığı bir kitabın Çorum’ daki bilboortların hepsinde ne işi var? Bu değirmenin suyu nereden geliyor, bunların paralarını kim veriyor? Bize parti olarak afiş aşacak hiç bir bilboort verilmiyor, ama belediyenin paralarını kişisel etkinlikleriniz için tepe tepe kullanıyorsunuz.”/BSGMEDYA
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |