Eğitim İş Sendikası Çorum Şube Başkanı Selim Bozkurt, seçmeli ders dayatmasına tepki gösterdi
11 Ocak 2021 Eğitim İş Sendikası Çorum Şube Başkanı Selim Bozkurt, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan tüm açıklamalarda öğrencilerin seçmeli dersler konusunda zorlanmayacağı, ders seçimlerinin tamamen kendi iradelerine bırakılacağı ifade edilmesine karşın mevcut durumun bunun tam aksi olduğunu belirterek, ‘Her yıl olduğu gibi maalesef bu yıl da seçmeli ders dayatma sezonu açılmıştır. Yine yeniden bazı dersler zorunlu seçmeli hale getirilmektedir.’ dedi. Seçmeli ders dayatmasına son verilmesi gerektiğini dile getiren Eğitim İş Sendikası Çorum Şube Başkanı Selim Bozkurt, ‘EĞİTİM-İŞ olarak Milli Eğitim Bakanlığı’nı bir kez daha göreve davet ediyor, konuya ilişkin tüm sorumlular hakkında gereğinin yapılmasını istiyoruz.’ ifadesinde bulundu. Bozkurt, konuya ilişkin yaptığı açıklamasında şunları söyledi: ‘Bakanlıktan, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine kadar adeta silsile gibi, dini içerikli seçmeli derslerin seçimine ilişkin okul yöneticilerine ve öğretmenlere baskı yapıldığı, bu derslerin seçiminin İl, İlçe ve okul yöneticilikleri için koltuğu koruma adına referansa dönüştüğü görülmektedir. Milli Eğitim Müdürlüğü, tek başına din işleri genel müdürlüğünün emrinde gibi davranmakta, seçmeli dersler konusunda taraf olmaktadır, bu yönü ile de bir yandan Milli Eğitimin amaçlarının dışına çıkılmakta, diğer taraftan ‘seçmeli ders’ mantığının gereği dışında hareket etmektedir. İmam hatip okulları ile yetinmeyen Bakanlık, tüm okulları İmam hatipleştirmeye çalışmakta, seçmeli ders seçimleri ile bu yönde hareket sağlamaya çalışmaktadır. Diğer taraftan okullarda sistemsizlikten kaynaklı olarak, bilim ve akıl temelli ders öğretmenleri norm fazlası haline getirilmekte, adeta din temelli derslerin dışında kalan ders öğretmenlerimiz dışlanmaktadır. Bugün öğrencilerimizin yaşadığı başarısızlığın kaynağı milli eğitimin sistemsiz – plansız yönetimi liyakatsiz yöneticileridir. Konuya ilişkin olarak çok sayıda öğrenci velisi de sendikamıza bu konudaki şikâyetlerini iletmekte, gerçekleştirilen bu baskıdan yakınmaktadırlar. Oysaki mevzuatta seçmeli dersler, “öğrencilerin hedefledikleri ve yöneldikleri alanda gelişmelerine veya ilgi ve istekleri doğrultusunda çeşitli programlarda ilerlemelerine, kişisel yeteneklerini geliştirmelerine imkân sağlayan derslerdir.” şeklinde tanımlanmakta ve ders seçiminin, “okulun imkânlarına bağlı olarak veli, sınıf rehber öğretmeni ve rehberlik öğretmeninin bilgisi dâhilinde öğrenci tarafından ikinci dönemin ilk haftasında yapılır.” denilerek seçimin velinin bilgisi dahilinde öğrenci tarafından yapılması hüküm altına alınmıştır.
Seçmeli derslerin bu şekilde dayatılması, amaçlanan hedefin gerçekleştirilmesinden çok uzak bir yaklaşım olup, öğrenciler üzerinde baskı oluşturulması anlamına geleceği de ortadadır. Bu şartlar altında da öğrencilerin serbestçe istedikleri alanda ders seçimi yapamayacağı ve mağdur olacakları da tartışmasızdır. İktidarın “dindar nesil yetiştirme” politikası çerçevesinde süregelen uygulama, bizzat idare eliyle “mahalle baskısına” dönüşmüş durumdadır. Çocuklarımızı, gençlerimizi inanç üzerinden test etmeye ya da şekillendirmeye kimsenin hakkı yoktur. Okullarımızı Milli Eğitim Bakanlığının bilgi ve onayı ile sarmış olan dernek, vakıf, cemaat gibi hurafe üretme bataklıkları yeterince akla zarar vermektedir. Mevzuat hükümlerine aykırı hareket ederek öğrenci ve velilerin tercihlerini dikkate almayan, kendi tercihleri doğrultusunda öğrencileri ders seçmeye zorlayan baskıcı okul yöneticileri ile onlara talimat veren İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlerini uyarmak Milli Eğitim Bakanlığı’nın görev ve sorumluluğundadır.
Ve yine anayasada eğitimin nasıl olacağı; Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş, bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır.” şeklinde hüküm altına alınmıştır. Burada devlet adına Milli Eğitim Bakanlığı yetkili kılınmıştır ve bu dayatmalara hukuka aykırı uygulamalara son vermesi gereken de Milli Eğitim Bakanlığı’dır. Bu nedenle EĞİTİM-İŞ olarak Milli Eğitim Bakanlığı’nı bir kez daha göreve davet ediyor, konuya ilişkin tüm sorumlular hakkında gereğinin yapılmasını istiyoruz. Tüm eğitim yöneticilerimize çağrımızdır. Bizler, yöneticilerin kişisel tercihlerine değil, akla, bilime ve hukuka karşı sorumluyuz, konusu suç oluşturacak uygulamalardan uzak duralım.’/BSGMEDYA |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |