Umut Radyo’da yayınlanan “Umut’lu Sabahlar” programı “Sağlık Olsun Köşesi’nde” pandemi günlerinde sağlıklı beslenme konuşuldu.
31 Mayıs 2020 Umut Radyo’da yayınlanan “Umut’lu Sabahlar” programı “Sağlık Olsun Köşesi’nde” pandemi günlerinde sağlıklı beslenme konuşuldu. Uğur Çınar’ın hazırlayıp sunduğu programa Diyetisyen – Beslenme Uzmanı Miyase Yiğitoğlu canlı yayın konuğu oldu. Diyetisyen Miyase Yiğitoğlu, virüsü hafif atlatmak için güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmanın çok önemli olduğuna dikkat çekerek, ‘Bunun için yeterli ve dengeli beslenmemiz gerekiyor. Aynı zamanda düzenli ve kaliteli uyku da çok önem arz ediyor’ dedi. Özellikle gece uykusunun melatonin hormonu salgılanması açısından daha kıymetli olduğunu belirten Diyetisyen Yiğitoğlu, bağırsak hareketlerinin düzenlenmesi, vücudun temizlenmesi ve mukoza nemliliği sağlaması açısından su tüketiminin de çok önemli olduğunu vurgulayarak şunları söyledi;“Günlük 8-10 bardak kadar su tüketilmelidir. Bu dönemde yine stresten uzak durmak ve fiziksel aktivite’de bağışıklık sistemini güçlendirmek için önemlidir.”
Diyetisyen Yiğitoğlu, haftada 2 kez kırmızı et, tavuk 2 kez omega-3 açısından zengin balık, kalan günlerde bitkisel protein kaynağı olan ve bağırsak florasına faydalı kurubaklagillerden nohut, kurufasulye, mercimek, barbunya tüketilmesinin önemli olduğunu belirterek, şöyle konuştu, “Mevsimine uygun taze sebze ve meyveler C vitamini başta olmak üzere birçok vitamin ve mineralin kaynağıdır. Ne kadar renkli ve çeşitli sebze ve meyve tüketirsek vücudumuza o kadar fazla ve çeşitli antioksidan, vitamin ve mineral almış oluruz. Bunu sağlamak için günlük olarak 2-3 porsiyon meyveyi ara öğünlerde tüketebiliriz.”
Güçlü bir bağışıklık sistemi için salata tüketmenin önemine de değinen Yiğitoğlu, “Çeşitli ve taze sebzelerden oluşan bir salata tavsiye ediyoruz. Bu salataya taze limon ve zeytinyağı ekleyebiliriz. Bir diğer önemli besin grubu süt ve süt ürünleridir. Bağırsak sağlığımıza katkıda bulunmak, yeterli kalsiyum ve protein için kefir, yoğurt ve sütü günlük 2-3 bardak kadar tüketmemiz gerekir. Yine ara öğünlerde kabuklu ve kavrulmamış yemişlerden ceviz, fındık, badem, yer fıstığı, kabak çekirdeği gibi besinleri tüketmek bağışıklık için gerekli E vitamini, bitkisel protein ve lif kaynağıdır.”
İlgiyle dinlenen programda dinleyicilerden gelen soruları da yanıtlayan Beslenme Uzmanı Miyase Yiğitoğlu, baharatların bağışıklık sisteminin güçlenmesi açısından son derece önemli olduğuna dikkat çekerek, ‘Zencefil, zerdeçal, karabiber, kimyon yemeklere zeytinyağıyla birlikte eklenebilir. Yine her sabah 1 tatlı kaşığı bal, 1 tatlı kaşığı toz zencefil ve limon karışımı yarım bardak ılık suyla karıştırılıp içilebilir. Yemeklerde sarımsak ve soğan kullanmak antioksidan açısından önemlidir. Çörek otu yine yağı veya kendisi yoğurt, peynir ve yemeklere eklenebilir. Tarhana çorbası ve ev yapımı turşularımızı akşam yemeklerimize haftada birkaç kez dahil edebiliriz. Yine güneşlenmenin önemini de unutmamak gerekir. D vitamini besinlerden çok %95 oranında derimizde güneşle üretilir ve bağışıklık sistemimiz için oldukça önemli ve elzem bir hormondur. Bunun sağlanması saat 10.00-15.00 arası 10-15 dakikalık güneşi direkt olarak gördüğümüz kol ve bileklerin açık olduğu bir güneşlenme vücudumuz için yeterlidir.’ dedi.
Karantina günleri de hareketsiz kalmanın sakıncalarına değinen Yiğitoğlu, ‘Hepimiz evlerdeyiz ve bu dönemde mutfağı daha aktif kullanmaya başladık. Hamur işleri ve kalorili tarifler çok sık tüketiliyor ve uzak durmamız gereken üç beyaza daha çok yaklaştık. Aslında en büyük tehlike burada başlıyor. Öncelikle bağışıklığı direkt olarak düşüren şeker, beyaz un, tuz tüketimi azaltılmalı ve haftada 1 veya 2 kezle sınırlanmalı. Aksi halde kilo alımıyla birlikte sonrasında pişmanlık ve stresle duygusal yemeler daha fazla artacaktır. Yine boş kalori kaynağı olan paketli gıdalar, kızartmalar, şekerli içeceklerden ve işlenmiş etlerden bu dönemde uzak durmamız gerekir. Hijyeninden emin olmadığınız hazır gıdalardan da uzak durmak bu dönemde son derece önemlidir.”
Kapalı mekanlarda kendimize hareket alanları oluşturabileceğimizi ifade eden Yiğitoğlu, “Günümüz teknoloji çağı ve akıllı telefonlarda egzersizlerle ilgili ücretsiz birçok uygulama var. Bunun yanında ev içinde yaptığımız kısa yürüyüşler, ev işleri, esneme harekeleri bile endorfin hormonu salgılanmasına ve stres seviyesinin azaltılmasına yardımcı olur. Bu da duygusal yemenin önüne geçerek sizi mutfaktan uzaklaştırır. Kas erimelerinin de önüne geçmek için yapacağımız küçük aktiviteler oldukça önemlidir.”
Bu dönemin dikkat edildiği taktirde kilo almadan atlatılabileceğine dikkat çeken Yiğitoğlu, ‘Taze sebze meyve, kurubaklagiller, sağlıklı tahıllar açısından çok zengin bir ülkeyiz. Eğer büyüklerimizden öğrendiğimiz sağlıklı, zeytinyağlı tencere yemekleri, çorbalar ve salatalara yönelik beslenmeyi benimsersek kilo almayız. Şehrimizin en büyük yanlışı beyaz ekmek tüketimi. Sonrasında daha fazla acıkmaya yol açıyor ve uzun süre tokluk sağlamıyor. Yine hamurişleri ve ağır tatlılar, paketli gıdalar cips, kola, çikolata, gofretlerden uzak durmak gerekiyor. Günlük olarak en azından 30 dakika kadar fiziksel aktivite de bulunmak çok önemli. Eğer bu söylediklerime dikkat ederseniz bu süreçte kilo almazsınız.”/BSGMEDYA |
Yorumlar |
| Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
