• https://www.facebook.com/bsgmedya@hotmail.com
  • https://www.twitter.com/bsgmedya@hotmail.com

NÖBETÇİ ECZANELER
ULUSAL GAZETELER

CHP Çorum İl Eğitim Sekreteri, emekli eğitimci Aslan Kaya, Amasya Genelgesi’nin 100. Yıldönümü vesilesiyle açıklama yaptı

CHP'Lİ KAYA:AMASYA GENELGESİ:
ATATÜRK’ÜN ÖZGÜRLÜK BİLDİRİSİ'DİR


İKTİDAR SARAYIN MI,
HALKIN MI OLACAK?

 

21 Haziran 2019
CHP Çorum İl Eğitim Sekreteri, emekli eğtimci Aslan Kaya, Amasya Genelgesi’nin 100. Yıldönümü vesilesiyle bir açıklama yaptı.

Amasya Bildirgesi’nin 100.yılında yine aynı sorunla karşı karşıya olduğumuza dikkat çeken CHP Çorum İl Eğitim Sekreteri  Aslan Kaya, ‘23 Haziran 2019 ‘ da İstanbul’da bir yerel seçim tekrarı yapılacaktır. Bu seçim kaybetmeyi bilmeyen bir iktidarın tavrı nedeni ile yenilenmiştir.
16 Nisan 2017 referandumunda mühürsüz oyların geçerli sayılması ile hukuksuz bir şekilde kabul edilen anayasa değişikliği ile Atatürk’ün kurduğu “Türkiye Cumhuriyeti” nde rejim değişmiştir. Cumhuriyetin ilanı ile saraydan alınan iktidar, yine bir saraya verilmiştir.’ ifadesini kullandı.

Amasya Genelgesi’nin hem yeni bir siyaset teorisinin hem de yeni bir devletin habercisi olduğunu ifade eden CHP İl Eğitim Sekreteri Aslan Kaya, açıklamasında  şunları söyledi:

“Mademki milletimizin şerefi, haysiyeti, istiklali tehlikeye düşmüştür. Artık bu hükümetten iyilik ummak abestir. (…) Hep beraber Mustafa Kemal Paşa'nın etrafında toplanarak vatanı kurtaracağız…”

Amasya Vaizi Abdurrahman Kamil Efendi, 13 Haziran 1919, Amasya.

23 Haziran 2019 ‘ da İstanbul’da bir yerel seçim tekrarı yapılacaktır. Bu seçim kaybetmeyi bilmeyen bir iktidarın tavrı nedeni ile yenilenmiştir. 16 Nisan 2017 referandumunda mühürsüz oyların geçerli sayılması ile hukuksuz bir şekilde kabul edilen anayasa değişikliği ile Atatürk’ün kurduğu “Türkiye Cumhuriyeti” nde rejim değişmiştir. Cumhuriyetin ilanı ile saraydan alınan iktidar, yine bir saraya verilmiştir.

Bu nedenle İstanbul seçimi bir yerel seçim olmaktan çıkmış, “Parlamenter sistemin” yok sayılması ya da yeniden hukukun üstünlüğü, parlamentonun güçlendirilmesi, demokrasinin geliştiği, birlikte ve eşit yurttaş olarak kardeşçe yaşama arzusunun hayata geçtiği bir sistem mi olacak? Sorusunun yanıtı olacaktır. Amasya Bildirgesinin 100. Yılında yine aynı sorunla karşı karşıyayız:

İktidar sarayın mı, halkın mı olacak?
Yanıtı yüz yıl önce Amasya Vaizi Abdurrahman Kamil Efendi yukarıdaki paragrafta vermişti…..

Atatürk Devriminin işaret fişeği olan “Amasya Bildirgesi” ne 100. yılında bir göz atalım:

Atatürk, kendi ifadesiyle, “mevcut siyaset teorisini” değiştirmek gerektiğini düşünüyordu. Tüm siyasal, mezhepsel ve etnik bölünmüşlüklerin ötesinde Osmanlı yönetiminin; sarayın, sultanın, mevcut partilerin dışında, tamamen milletin iradesine dayanan, birleştirici, bütünleştirici yepyeni bir siyaset teorisi kurmak istiyordu.

İşte Amasya Genelgesi bu mantıkla hazırlandı.

Bu kararlar, 21/22 Haziran'da Atatürk, Ali Fuat Paşa, Hüseyin Rauf Bey, Albay Refet Bey ile Albay Kâzım, görevli memurlar Hüsrev Bey, Muzaffer Bey ve başka bir memur tarafından imzalandı. Daha sonra da asker, sivil yetkililere gönderildi.

Amasya Genelgesi hem yeni bir siyaset teorisinin hem de yeni bir devletin habercisidir. Çünkü kurtuluşu ne saraydan, sultandan ne herhangi bir partiden ne de herhangi bir liderden bekliyordu; kurtuluşu doğrudan doğruya milletten, milletin iradesinden bekliyordu. Hem ulusal bağımsızlığa hem ulusal egemenliğe vurgu yaparak Atatürk'ün Nutuk'taki ifadesiyle “Milli hâkimiyete dayanan kayıtsız şartsız yeni bir Türk devleti kurma” (Kemal Atatürk, Nutuk, Haz. Zeynep Korkmaz, Ankara, 1995, s. 9) düşüncesini ilk kez ortaya koyuyordu.

Dolayısıyla Amasya Genelgesi özünde bir ihtilal, devrim bildirgesidir.

Amasya Genelgesi her yönüyle bilimsel ve gerçekçidir. Önce durum tespiti yapılmış, sorumlular eleştirilmiş, sonra çözüm yolu gösterilmiştir. Bu çözüm yolu ne İngiliz ne Amerikan mandasıdır, ne bölgesel kurtuluştur, ne de saraya, sultana teslimiyettir. Bu çözüm yolu, emperyalizme karşı tam bağımsızlık, saraya sultana karşı milli egemenliktir.

Amasya Genelgesi sultanın, halifenin ağzına bakmak yerine milleti, kendi kaderini kendi eline almaya çağırır. Cumhuriyetin, demokrasinin temeli olan “milli egemenliğe” vurgu yapar. Sultanın, halifenin dinsel egemenliği yerine milletin dünyevi egemenliğinden söz eder, dolayısıyla ruhu itibarıyla laiktir.

Amasya Genelgesi Atatürk'ün eseridir. Atatürk'ün Nutuk'taki ifadeleriyle “Yazdırdığım bu hususlar dört gün önce Trakya'ya tebliğ etmiş olduğum bir kararın bir genelge ile Anadolu'ya bildirilmesinden ibarettir. Bu karar, 21/22 Haziran 1919 gecesi karanlık bir odada alınmış korkunç ve esrarlı yeni bir karar” değildir. (Nutuk, s. 22)

Gerçekten de Atatürk'ün, 18 Haziran 1919'da Edirne'de I. Kolordu Komutanı Cafer Tayyar Bey'e gönderdiği telgraf, Amasya Genelgesi'nin ön taslağı gibiydi. (Nutuk, s. 14)

Atatürk, Nutuk'ta, Rauf ve Refet beylerin Amasya Genelgesi'ni zoraki imzaladıklarını belirtir. (Nutuk, s. 23,24.)

Amasya Genelgesi'ni, Konya'daki Cemal Paşa ile Erzurum'daki K. Karabekir Paşa da telgrafla onaylamıştı. Ancak K. Karabekir Paşa, “Ben bu şifreye uzun cevabı uygun bulmadım. 17 Haziran tarihli düşüncelerimin iyi karşılanmasını yeterli gördüm” şeklinde karşılık vermişti.

Bu sözlerden Kâzım Karabekir Paşa'nın Amasya Genelgesi'ni tam olarak onayladığı sonucuna varmak çok zordur. Çünkü 17 Haziran 1919 tarihli telgrafında K. Karabekir Paşa, vaktinden evvel yapılacak bir hareketin sakıncalarından bahsetmişti. (Kâzım Karabekir, İstiklâl Harbimiz. 2. Bas., İstanbul, I988, s. 47.) Yani K. Karabekir, Amasya Genelgesi'ni zamansız bulmuştu.

Amasya Genelgesi, sadece Türk Milleti'nin değil, dün, bugün ve yarın emperyalizm veya saray, sultan; tek adam diktası altındaki tüm mazlum milletlerin özgürlük ve bağımsızlık bildirisidir.

Amasya Genelgesi'nin Temel Esasları

Amasya Genelgesi ulusal egemenlik hakkında ilk kez bahsi geçen bildiri olmuştur. Amasya Genelgesi bir anlamda İstanbul Hükümeti'ne karşı bir ihtilalin ilk adımı olmaktadır. Amasya Genelgesi'nde İstanbul Hükümeti hiçe sayılmış, hükümetin düşmanın elinde olduğu ve bu durumdan yalnızca milletin iradesi ve azmi ile kurtuluşa ulaşabileceği ifade edilmiştir. Amasya Genelgesi'nde Sivas'ta bir kongrenin toplanacağı konusunda bilgi verilmiştir.

Amasya Genelgesi'nin esasları Cevat Abbas Bey'e Mustafa Kemal tarafından yazdırılmıştır. Bu esaslar şunlardır:

· Vatanın bütünlüğü milletin bağımsızlığı tehlikededir.

· İstanbul hükümeti aldığı sorumluluğun gereğini yerine getirememektedir. Bu durum milletimizi yol olmuş gösteriyor.

· Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.

· Milletin içinde bulunduğu durum ve şartların gereğini yerine getirmek ve hakların gür sesle cihana duyurmak için, her türlü baskı ve kontrolden uzak milli bir heyetin varlığı zaruridir.

· Anadolu'nun her bakımdan en güvenilir yeri olan Sivas'ta hemen milli bir kongre toplanması kararlaştırılmıştır.

· Bunun için bütün illerin her sancağından milletin güvenini kazanmış üç temsilcinin mümkün olan en kısa zamanda yetişmek üzere yola çıkılması gerekmektedir.

· Her ihtimalle karşı bu mesele milli bir sır olarak tutulmalı ve temsilciler gereğinde yolculuklarını kendilerini tanıtmadan yapmalıdırlar.

· Doğu illeri adına 10 Temmuz'da Erzurum'da bir kongre toplanacaktır. O tarihe kadar öteki illerin temsilcileri de Sivas'a gelebilirlerse Erzurum Kongresi'nin üyeleri de Sivas genel kongresine katılmak üzere hareket ederler.

AMASYA GENELGESİ SONRASI YAŞANANLAR

Türkiye Tarihi'nde dönüm noktalarından birisi olan Amasya Genelgesi birçok anlamda önemli sonuçlara neden olmuştur.
Bunlar;

· Amasya Genelgesi ile Türk inkılabı adına ihtilal aşaması başlamıştır..

· Kurtuluş Savaşı için gerekçe, amaç ve yöntem ortaya koyulmuştur.

· İlk defa milli egemenliğe dayalı bir yönetimin oluşturulması gerektiğine dair bir fikirden bahsedilmiştir.

· İstanbul Hükümeti artık yok sayılmıştır.

· Türk Milletine İstanbul ve Anadolu'daki işgalcilere karşı mücadele için çağrı yapılmıştır.

· Amasya Genelgesi ile birlikte artık padişah, halifelik manda - himaye fikirlerinin yerini milliyetçilik ve millet fikirleri almıştır.

· Temsil Heyeti'nin oluşturulması konusunda fikir belirtilmiştir.

· Amasya Genelgesi ile birlikte ilk defa kurtuluş direnişi yazılı hale getirilmiştir.

· Müdafayi Hukuk Cemiyetleri'nin birleştirilmesi için Sivas'ta bir kongre toplanması kararı alınmıştır.

· Ordunun terhis edilmemesi kararı alınmıştır.

· Amasya Genelgesi ile birlikte Kurtuluş Savaşı resmen ilan edilmiştir.

Amasya Genelgesi ülkenin içinde bulunduğu durumdan kurtulabilmesi adına atılmış olan büyük bir adım olmuştur. Bu durum sadece milletin harekete geçmesini sağlamakla kalmamış, aynı zamanda işgalcilerin de tepkisini çekmiştir. Bu doğrultuda Amasya Genelgesi doğru şekilde atılan bir adım olmuştur.

23 Haziran seçimlerine bir de Amasya genelgesi doğrultusunda bakalım.

Yazıyı bitirirken Amasya Vaizi “Abdurrahman Kamil Efendi” nin cümlelerini bir kere daha hatırlayalım:

“Mademki milletimizin şerefi, haysiyeti, istiklali tehlikeye düşmüştür. Artık bu hükümetten iyilik ummak abestir. (…) Hep beraber Mustafa Kemal Paşa'nın etrafında toplanarak vatanı kurtaracağız…” /BSGMEDYA

 




Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

BİR KİTAP

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI