Halkların Demokrasi Partisi (HDP) Çorum İl Eş Başkanı Ümit Küçükbayatlı, AK Parti iktidarının eğitim politikalarını sert sözlerle eleştirdi.‘HEDEFLERİ; İMAM HATİP OKULLARI İLE DAVA ADAMI YETİŞTİRMEKTİR’
18 Nisan 2019 Halkların Demokrasi Partisi (HDP) Çorum İl Eş Başkanı Ümit Küçükbayatlı, AK Parti iktidarının eğitim politikalarını sert sözlerle eleştirdi. AKP’nin eğitim ideolojisinin hedefinin; İmam Hatip Okulları ile “dava adamı” yetiştirmek olduğunu belirten Küçükbayatlı, yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi: ‘AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde, Önder İmam Hatipliler Derneği Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada; “Bir ara öğrenci sayısı 600 bine çıktı sonra budadılar budadılar 60 bine indirdiler. Şimdi hamdolsun İmam Hatip Okulları şu anda 1 milyon 300 bin civarında bir öğrenci potansiyeline sahip hale geldi. Şimdi temennimiz niteliği de arttırmak… Bizim rükûdan başka yerde eğilmeyecek başlar gibi bir nesli yetiştirmemiz lazım, bu yolda çok çalışmamız lazım. İmam Hatipli demek, aynı zamanda dava adamı olmak demektir. Öğrendiklerinden hareketle nerede durduğunun farkında olacak ve davasını hayatında yaşayacaktır. En ufak bir sarsıntıda merkezi bırakıp, başka yerlere kaçmayacak” sözlerini sarf etti. Bu sözler, AKP Eğitim politikalarının “partizan” yetiştirmeye dönük olduğuna dair değerlendirmelerimizin doğruluğunun en yetkili ağızdan itirafı anlamına gelmektedir.
‘5 BİN 207 İMAM HATİP OKULU’NDA 1 MİLYON 391 BİN 552 ÖĞRENCİ BULUNUYOR’ Türkiye’de 2018 sonu itibariyle, 5 bin 207 İmam Hatip Okulunda 1 milyon 391 bin 552 öğrenci bulunmaktadır. Türkiye’nin 61 ilinde İmam Hatip Lisesi sayısı, Anadolu Lisesi sayısından fazladır. MEB, 2018 yılı bütçesinden fen liseleri için 40 milyon lira, İmam Hatipler için ise 550 milyon lira kaynak ayırmıştır. 2019 Yatırım Programı’nda ise 162 yeni İmam Hatip Lisesi için 460 milyon TL ödenek ayrılmıştır. Fiziki koşulları en iyi olan okullar imam hatibe çevrilmiş, yatırım bütçesinin yüzde 96’sı bu okullara ayrılmıştır. Ancak MEB istatistiklerine göre, 2018-2019 eğitim öğretim yılı başında 224 bin 950 kontenjana sahip İmam Hatip Liselerinin yarısı boş kalırken, bu okullara sadece 117 bin 662 öğrenci yerleştirilmiştir. Anadolu Liseleri doluluk oranı yüzde 100 iken, İmam Hatip Liseleri bazı illerde yüzde 50’yi bile bulamamıştır. Yukarıdaki rakamlar ve AKP Genel Başkanı’nın işaret ettiği gerçeklikler, birbiriyle uyuşmaktadır. Bu temelde: • Diğer bütün okul türlerinin aleyhine olacak şekilde devlet olanakları bu okullara aktarılmıştır. Devlet-hükümet eliyle aleni bir şekilde okullar arasında ayrımcılık yapılmıştır. • Bütün bu ayrımcı/kayırmacı uygulamalara, liselere yerleştirme sisteminin zorunlu yönlendirmelerine rağmen; İmam Hatip Okulları’na yerleşme oranı, İmam Hatip Okullarına ayrılan toplam kontenjanın yaklaşık yarısıdır. Çünkü Cumhurbaşkanının da itiraf ettiği gibi bu okullardaki eğitim niteliği düşüktür. Çünkü bu okullarda bireyleri üretimle, toplumsal gelişimle ilişkilendiren, onları hayata hazırlayan, yaratıcı düşünceyi geliştiren bir eğitim sistemi değil, “dava adamı” ve “biat eden nesiller” yetiştirilmesi esas alınmıştır. İmam Hatip Okulları (İHO), AKP hükümeti için sadece eğitim mekanları değil, yine Erdoğan’ın önceden zikrettiği gibi, “Dindar ve kindar nesil” yetiştirmenin ideolojik merkezi üsleri haline gelmişlerdir. Cumhurbaşkanı sıfatı taşıyan bir kişinin hangi okullardan “dava adamı” çıktığını ifade etmesi, eğitim sisteminin “partizan yetiştirmek” amacıyla dönüşüme uğratılmakta olduğunun itirafından başka bir anlama gelmemektedir. Bu anlayışla şekillenmiş bir eğitim politikası, bir nesli zehirlemek, kutuplaştırmak ve gençliği dar kalıplara sıkıştırarak ülkeyi büyük bir karanlığa sürüklemekten başka sonuçlar yaratmayacaktır. Eğitim sisteminden medyasına kadar yaşamın her alanında AKP iktidarının ırkçı, mezhepçi, cinsiyetçi, şoven nefret söylemine maruz kalan genç beyinler bu ideolojik bombardımanın etkisi altında biçimleniyorlar. Bu yaklaşım ile hiçbir aydınlık gelecek inşa edilemez. Eğitim sistemi, bilimsel temellerde yükselen; insanlık tarihinin kazanımları olan evrensel değerlerle uyumlu; anadilini, ortak dili ve en az bir yabancı dili en iyi şekilde öğretmeyi hedef olarak önüne koyan; herkes için eşit seviyede ulaşılabilir ve en önemlisi de eğitimi en temel insan haklarından birisi olarak kabul eden bir anlayışla hayata geçirilmelidir. Bu eğitim anlayışı, bireyleri üretimle ve toplumsal gelişimle ilişkilendiren, böylelikle hayata en iyi şekilde hazırlayan, ezbercilik yerine yaratıcı düşünceyi geliştiren bir içeriği önceleyen, demokratik bir toplum düşüncesini destekleyen ve son kertede bireyleri özgürleştirip, bireylerin kendilerini gerçekleştirebilmesine zemin sağlayacak bir bakış açısıyla güçlendirilmelidir. Ancak o zaman, aydınlık bir geleceği birlikte inşa edebiliriz. Halkların Demokratik Partisi olarak mücadelemiz bunun içindir.’ /BSGMEDYA |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |