Eğitim İş Şube Başkanı İlhan Yaşar, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un göreve gelmesiyle kamuoyu nezdinde olumlu bir algı havasının oluştuğuna dikkat çekti‘BAKAN SELÇUK TOPLUMA UMUT VADETMEKTEN VAZGEÇMELİDİR’ 07 Mart 2019 Eğitim İş Çorum Şube Başkanı İlhan Yaşar, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un göreve gelmesiyle kamuoyu nezdinde olumlu bir algı havasının oluştuğunu kaydederek, “Bizde değişen bir şeyin olmayacağı fikri söz konusuydu. Bakan Selçuk’a son tavsiyemiz söylemler ile icraatlarının uyuşmadığı, son sözleri ile AKP bürokratı olduğunu ispatladığı bir noktada topluma umut vadetmekten vazgeçmesidir” ifadelerini kullandı. Yaşar yayınladığı açıklamasının devamında şunları dile getirdi; “Olumlu algı operasyonunun en büyük nedeni eğitimdeki başarısızlığın 17 yıllık AKP iktidarlarının kabulü sonrasında eğitimci kimliği ile bir kişinin göreve gelmesi olarak gösterilmekteydi. Bakanın ilk sözlerinin; “Bize Türkiye’nin birikimi lazım. Bizim en iyi 11’imiz hazır. Çünkü buna Türkiye hazır. Etrafa baktığımda, sosyal medyaya baktığımda nasıl bir heyecan olduğunu fark ediyorum toplumda. Bu beklentiyi karşılamak bir Süpermen işidir, ben bir Süpermen değilim." şeklinde olması da olumlu düşünenleri destekler nitelikteyken tüm kamuoyunun desteğini beklediğinin işaretiydi. Halkımızın eğitime verdiği önem, çocuklarımızın geleceği, bakandaki beklentiyi iyi niyete dönüştürmüşken icraatlar görüldükçe her şey apaçık ortaya çıkmıştır. Bakan yardımcılarının tespitinde bakanın rolünün olmaması, Bakan özel okullara desteği keseceğiz derken daha sonra bu karardan vazgeçilen açıklamalar yapılması, Laik, bilimsel demokratik eğitimin gerici yapılarca okullarda engellenmesine yönelik gerici dernek vakfı çalışmalarının kaldırılması beklenirken vizyon2023 açıklamasında Cumhurbaşkanının vakıf ve derneklerden destek alacağız açıklaması, Bakanın hiçbir rolünün olmadığı Cumhurbaşkanlığında kurulan Eğitim Politikaları Kurulunun üyelerinin eğitimci olmaması, hatta bir üyesinin malum sendikanın eski genel başkanının olması, Kadrolaşmanın hız kesmemesi, Okul yöneticilikleri için liyakatsiz yöneticilerin kadrolarının garanti altına alındığı düzenleme ve takvimlere imza atılması, Atamalarda mülakat sisteminden geri adım atılmaması, Üç yıllık eğitim programı açıklanacakken Vizyon 2023’e dönüştürülüp bakanlık yerine sarayda açıklanması, Yargı kararlarının başta Andımız kararı olmak üzere dernek ve vakıf protokollerinin iptaline rağmen uygulanmaması, Diyanetin işi olmayan eğitimin diyanete havale edilircesine 4-6 yaş çocuklarımız başta olmak üzere tüm eğitimin içerisine sokulması çalışmaları, Verilen sözlere ve bakanın 24 Kasım müjdesi olarak yaptığı açıklamalara rağmen 3600 ek gösterge için adım atılmaması, Şeklindeki bir çok uygulama bakan Selçuk’un halkın beklentileri değil AKP hükümetlerinin beklentileri doğrultusunda hareket edeceğinin ve ettiğinin, sarayın bakanı olduğunun ispatıdır. Bakan Selçuk bugün katıldığı AA Editör Masası programında söylediği; "Hem ekonomi hem de demokrasi açısında yerel seçimlerin eğitimle bağlantısını konuşuyoruz. Eğer eğitimde güçlü bir beklenti varsa, bir talep varsa o zaman yerel seçimlerde de bize destek olunması gerektiği çok açık. Çünkü o iş birliği, ilçe belediyesi, il belediyesi, merkezi hükümet, bu üçü saç ayağı olarak bir araya geldiğinde ortaya çıkan sinerji çok daha büyük." Sözler maalesef yanılmadığımızın ispatı ve itirafıdır. Bu nedenledir ki bakanın bugün bahsettiği öncelikle meslek kanununa ilişkin süslü sözleri inandırıcı değildir. AKP iktidarları boyunca çıkarılan hiçbir kanun emekçilerin lehine olmamıştır bundan sonra da olmayacaktır. Bu nedenledir ki eğitimcileri ilgilendiren böyle bir kanunun AKP iktidarı tarafından çıkarılmasına karşıyız. Bakanın bahsettiği ortaöğretimde ders saatlerinin ya da ders sayılarının azaltılması projesine de, çıkacak sonuçlarla ilgili sorulara verdiği iyimser söylemlerine de katılmıyoruz. Anlaşılan odur ki yüz binlerce öğretmen atama beklerken, üniversitelerde dirsek çürütmeye devam ederken hükümet var olan boş kadroları da ders saatlerini azaltarak kapatmayı seçecektir. Eğitim İş; ataması yapılmayan öğretmenler dahil olmak üzere tüm eğitimcilerin yanında olmaya haklı davalarında mücadeleyi sürdürmeye devam edecektir. Bakan Selçuk’a son tavsiyemiz söylemler ile icraatlarının uyuşmadığı, son sözleri ile AKP bürokratı olduğunu ispatladığı bir noktada topluma umut vadetmekten vazgeçmesidir.”/BSGMEDYA |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |