Eğitim Sen Şube Başkanı Mustafa Gül, Eğitim Sen Genel Merkezi tarafından açılan dava ile ilgili açıklama yaptı‘MEB ile Ensar Vakfı arasında imzalanan protokol durduruldu’ 24 Eylül 2018 Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ile Ensar Vakfı arasında 24.07.2017 tarihinde “T.C. Milli Eğitim Bakanlığı ile Ensar Vakfı Arasında Çeşitli Eğitim, Seminer ve Sosyal Etkinlikler Düzenlenmesine Dair İşbirliği Protokolü” isimli bir protokol imzalandığını hatırlatan Gül, yayınladığı açıklamasında şunları söyledi: “5 yıllığına imzalanan ve yenilenmediği takdirde 5 yıl daha devam edeceği belirlenen bu protokol ile Ensar Vakfı’na, örgün ve yaygın eğitime dahil olan tüm öğrencilere, kursiyerlere, eğiticilere ve öğretmenlere yönelik sosyal, sanatsal, kültürel, sportif, bilimsel, teknolojik etkinlikler ile ilgili seminerler düzenlemek; proje çalışmaları, yarışmalar ile mesleki ve teknik kurslar düzenleme yetkisi verilmekte, bu etkinliklerin kurumlarda ya da kurum dışı vakfın belirleyeceği mekan ve yerlerde, vakfın belirleyeceği materyallerle ve vakıf personeli olan eğiticiler eliyle yapılmasına olanak sağlanmakta idi. Yani tüm örgün ve yaygın eğitim kurumları tüm personelleri ile birlikte vakfın kullanımına sunulmakta, öğrenciler de vakfın ellerine teslim edilmekteydi. Ayrıca e-yaygın sistemini kullanma hakkı ile birlikte vakfın, sistemde kayıtlı tüm öğrenci ve velilerin kişisel bilgilerine erişebilmesine de olanak sağlanmıştı. Zaten Ensar Vakfı’na çok geniş yetkiler tanınmış olan bu protokolün 12. ve 15. maddesi ile de gerekli görüldüğünde tarafların yazılı mutabakatı ile protokolde değişiklik ve ilaveler yapılabileceği, protokolde yer almayan hususların da taraflar arasında iyi niyet, karşılıklı anlayış ve uzlaşma kuralları çerçevesinde çözümleneceği gibi hiçbir yasal dayanağı olmayan, muğlak düzenlemeler getirilmişti. Bir kamu hizmetinin yürütülmesi ile ilgili iş ve işlemlerin muğlak, ne zaman hangi koşullarda değiştirileceği belli olmayan, hiçbir kural içermeyen maddelerle düzenlenemeyeceği; okullarda kurulacağı belirlenen kulüplerin neler olacağının, öğrencilerin hangi kurs ya da seminerlere katılacağının, eğitim kurumları dışında hangi mekanlarda, hangi eğiticiler tarafından nasıl bir eğitime tabi tutulacağının, eğitim materyali olarak kendisine hangi kitap ya da broşürlerin okutulacağının, hangi gezi, seminer ya da kamplara götürüleceğinin vakıf yetkilileri ile il ya da ilçe milli eğitim müdürünün keyfiyetine bırakılamayacağı; e-yaygın sistemini kullanma hakkı ile birlikte vakfın, sistemde kayıtlı tüm öğrenci ve velilerin kişisel bilgilerine erişebilmesine de olanak sağlanmasının özel hayatın gizliliğine aykırı ve sakıncalı olduğu gerekçeleriyle protokolün iptali için genel merkezimizce dava açılmıştı. Danıştay 8. Dairesi, protokolün örgün eğitime ilişkin kısmı açısından gerekçelerimizi ve kaygılarımızı haklı bularak yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir. Ancak protokolün yaygın eğitim kurumlarına yönelik kısmı yönünden, üyelerin bir kısmının karşı oyuna rağmen, uygulanması halinde giderilmesi güç veya olanaksız zararların doğması ve açıkça hukuka aykırı olması koşullarının birlikte gerçekleşmediği gerekçesiyle yürütmenin durdurulması kararı vermemiştir. Eğitim Sen Çorum Şubesi olarak; Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’un bundan sonraki süreçte yargı kararlarını dahi beklemeden benzer tüm vakıf, dernek vb. ile yapılan protokolleri iptal ederek örgün, yaygın tüm eğitim kurumlarında bakanlığın kendi özgünlüğünde uzmanlarca ve eğitim bilimi insanlarınca belirleyeceği etkinlik, program ve araç gereçlerle ülkemizin aydınlık geleceğine yönelik çalışmaları bir an önce başlatmasının önemli olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Bilimsel, laik, demokratik, kamusal eğitimin ülkemizin ulaşacağı çağdaş uygarlık düzeyi için kaçınılmaz olduğuna tekrar tekrar dikkat çekmek istiyoruz.” /BSGMEDYA |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |