Eğitim-Sen Çorum Şube Başkanı Mustafa Gül, ortaöğretime geçiş sisteminde yapılan değişikliğin yüz binlerce öğrenciyi mağdur ettiğini söyledi‘Yüzbinlerce öğrencinin düş ve umutları karartıldı’
31 Temmuz 2018 Eğitim Sen Çorum Şube Başkanı Mustafa Gül, ortaöğretime geçiş sisteminde yapılan değişikliğin yüzbinlerce öğrencin geleceğe ilişkin düşlerini ve umutlarını kararttığını öne sürerek, “Ortaöğretime geçiş sisteminde yapılan değişiklik ve öğrencilerimizin karşı karşıya olduğu durumun kabul edilebilir hiçbir yönü yoktur” şeklinde ifade etti.
Eğitim Sen Çorum Şube Başkanı Mustafa Gül, LGS tercih sonuçlarının açıklanması nedeniyle bir açıklama yayınladı. “Pek çok gerekçe ile kaldırılan TEOG yerine getirilen bu yeni sistem vaat edilen hiçbir hususu gerçekleştirememiş, aksine çocuklarımızın hayallerini, beklentilerini, geleceklerini olumsuz şekilde etkileyerek, derin bir belirsizliğe sürüklemiştir” şeklinde açıklamalarda bulunan Gül, 30 Temmuz 2018 tarihinde açıklanan yerleştirme sonuçlarının tüm öğrenci ve velilerde kaygı, hoşnutsuzluk, belirsizlik oluşturttuğunu iddia etti. Gül, yayınladığı açıklamasının devamında şunları dile getirdi: “Açıklanan sonuçlar öğrencilerde ve velilerde tam bir hayal kırıklığı yaratmıştır.
Öğrencilerin Tercihleri ve Yönelimleri Akademik Eğitim Almaktan Yanadır Eğitim Sen olarak bizlerin de sık sık vurguladığı ve yerleştirme sonuçlarının açığa çıkardığı en önemli husus, öğrencilerin tercihlerinin ve yönelimlerinin akademik eğitim almaktan yana olduğudur. Yerel yerleştirme sonuçlarına göre Anadolu liselerinin doluluk oranı % 95,1; mesleki ve teknik Anadolu liselerinin doluluk oranı % 55,5, Anadolu imam hatip liselerinin doluluk oranı % 52,3 olmuştur. Bu veriler dahi MEB’in okullaşma politikasının neden şu an olduğu gibi olmaması gerektiğini açığa çıkarmaktadır. Bakanlığın yapması gereken öğrencilerin ilgi, istek, gereksinim ve tercihlerine dayalı bir okullaşma politikası oluşturmaktır. Bunu yapmak yerine, okullaşmayı siyasi iktidarın kendini yeniden üretebilmesinin aracı olarak kurgularsanız işte bugünkü tablo karşınıza çıkar.
100 BİNE YAKIN ÖĞRENCİ YEREL YERLEŞTİRME SONUCUNDA YERLEŞEMEMİŞTİR! Yukarıda ifade edilen duruma bir de “Yerleştirme Kılavuzu” aracılığı ile aynı okul türünden en fazla üç tercih yapma sınırı eklendiğinde durum daha da vahimleşmektir. Yerel yerleştirme sonucunda yerleşmeyen öğrenci sayısı 91.687’dir. Ayrıca bu sayının içinde olan öğrencilerin Ortaöğretim Başarı notunun da 90’ ın üzerinde olduğunu vurgulamak gerekir. Yani çok başarılı olduğu halde akademik eğitim veren bir kuruma yerleşmek isteyip yerleşemeyen on binlerce öğrenci vardır. Bu sayıya 4. ve 5. tercihine yerleşen 92.010 öğrenci de eklendiğinde öncelikle tercih ettiği lisede okuma şansını baştan kaybetmiş 183.697 öğrenciden bahsetmek mümkündür. Bunların 21.070 tanesi boş kalan Anadolu liselerine yerleşse dahi geriye 162.627 öğrenci kalmaktadır. Öncelikle hiç yerleşemeyen 91.687 öğrenci “Nakil ve Yerleştirme Komisyonu” tarafından, tercihleri dahi alınmadan boş kontenjanlara yerleştirilecektir. Öğrencilerin iradesini yok sayarak yapılacak olan bu yerleştirme çocuk haklarına da insan haklarına da aykırıdır.
Yerleştirme sonuçları dikkatle incelendiğinde ortaya çıkan bir diğer sonuç ise “merkezi yerleştirme” ile yerleşen 127.480 öğrencinin toplam merkezi yerleştirme tercihi yapan 437.070 öğrenciye olan oranının % 29,1 olmasıdır. Diğer bir ifade ile merkezi olarak yerleşmek isteyen öğrencilerin %70,9’u tercihlerinden birine yerleşememiştir. Bunlardan kaçı yerel yerleştirmede istediği bir okula yerleşmiş veya hiç yerleşememiştir? Bu konu ile ilgili MEB bir bilgi açıklamamıştır. Bu durumda bulunan 309.590 öğrencinin zorunlu olarak yerel yerleştirme tercihinde bulunduğu dikkate alındığında, rakamların ne kadar yanıltıcı olabileceği gerçeği ile karşılaşmaktayız.
İMAM HATİPLER BOŞ KALDI Velilerin ve öğrencilerin tercihinin akademik eğitim veren liselerden yana olmasına karşın okullaşmayı imam hatip ve meslek liseleri üzerinden sürdüren MEB’in yanlış politikası yerel yerleştirme sonuçlarıyla gözler önüne serildi. Yerel yerleştirmeye tabi olan ve 224 bin 950 bin kontenjanı bulunan imam hatip liseleri, öğrenciler tarafından tercih edilmedi. Bu liselerin boş kalan kontenjanı 107 bin 288 oldu. Adrese dayalı yerleştirmede, Anadolu liselerinin kontenjanlarının neredeyse tamamı doldu. Anadolu liseleri için belirlenen 434 bin 886 kontenjandan 413 bin 816’sına yerleştirme yapıldı. Bakanlığın bütçesinden büyük pay ayırdığı meslek liseleri de öğrencilerin tercihi olmadı. Meslek eğitim veren liselere 267 bin 448 öğrenci yerleşirken 214 bin 34 kontenjan boş kaldı.
YARATILAN KAYGI VE BELİRSİZLİK ÖZEL OKULLARIN KONTENJANLARININ
2017-2018 eğitim-öğretim yılında 8. sınıfta okuyan toplam öğrenci sayısının MEB eski Bakanı İsmet Yılmaz tarafından ortalama 1.180.000 olarak açıklandığı ve yerel yerleştirmeye toplam 1.017.891 öğrenci başvurduğu dikkate alındığında, başvuru yapmayan 162.109 öğrencinin büyük bir bölümünün tercihinin baştan özel okullar olduğu ortaya çıkmaktadır. Ortaöğretime geçiş sisteminde değişiklik tartışmalarının başından bu yana yapılan uyarılar maalesef doğru çıkmış, yaratılan kaygı ve belirsizlik ortamı özel okulların kontenjanlarının dolmasına hizmet etmiştir.
MEB Öğrenci Tercihleri Doğrultusunda Anadolu ve Fen Liselerinin Kontenjanlarını Derhal Artırarak Yeniden Tercih
MEB yaşanan bunca soruna seyirci kalmamalı ve hızla adım atmalıdır. Öncelikle öğrencilerin tercihlerinin akademik eğitim almaktan yana olduğu gerçeğinden hareketle okulların kontenjanlarının artırılması sağlanmalıdır. ”Yerleştirme Kılavuzu” ile tercihe getirilen sayı ve okul türü sınırlandırılması kaldırılarak, öğrencilere yeniden tercih hakkı verilmelidir. Tek bir öğrencinin bile istemediği bir okul türüne gitmesine izin verilmemelidir. Yerleşemeyen veya yerleştiği okuldan başka bir okula geçmek isteyen öğrencilerin tercihlerini sağlıklı şekilde yapabilmeleri için okulların açık olan kontenjanları ilan edilmelidir. Ayrıca “Öğrenci Nakil Ve Yerleştirme Komisyonu” tarafından 10-14 Eylül 2018 tarihleri arasında hiçbir ortaöğretim kurumuna yerleşememiş öğrencilerin başvuruları alınacaktır. Yayınlanan takvime göre bu başvuruların sonucunda yerleştirme işlemlerinin 16 Eylül 2018 tarihine kadar sonlandırılması gerekmektedir. “Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği” başvuru ve yerleştirme işlemlerinin öğrencilerin tercihlerine göre yapılmasını düzenlerken, “Ortaöğretime Geçiş, Tercih ve Yerleştirme Kılavuzu” öğrencilerin tercih hakkını yok saymaktadır. Yönetmelik ile tanınan bir hakkın kılavuz ile sınırlandırılması hukuken mümkün değildir. Aksi durumda öğrenciler kendilerinin değil, komisyonun tercih ettiği okullara yerleşmek zorunda kalacaklardır. Bu durum eğitim hakkının engellenmesi anlamına gelir.
Her Öğrencinin İstediği Okul Türünde En önemlisi ise öğrencilerin ilgi, istek, tercih ve gereksinimlerini yok sayan bu “Ortaöğretime Geçiş Sistemi Uygulamasının ” derhal sonlandırılması ve her öğrencinin istediği okul türünde ve okulda eğitim almasına olanak sağlayacak bir sistemin inşası için tartışma başlatılmasıdır. Ancak bu ağır sorunların altından MEB’e yapılan çağrılarla kalkılamayacağı da ortadadır. Yaşanan bu vahim durum ve öğrencilerimizin mağduriyeti biz eğitim emekçilerine, öğrenci velilerine, eğitim alanında çalışma yürüten tüm kitle örgütlerine, derneklere, vakıflara ve diğer kesimlere ağır sorumluluklar yüklemektedir. Öncelikle yapılması gereken yaşanan mağduriyetleri kayıt altına almak ve kamuoyunun bilgilendirilmesini sağlamaktır. Bu nedenle tanık olduğunuz, sizlere iletilen tüm soru ve sorunları bizlere iletin. Emin olun ki Eğitim Sen sonuna dek bunların takipçisi olacaktır. Yapılması gereken tüm mağdurların ve yaşananlardan hoşnut olmayanların, itirazı olanların, başka bir dünya mümkün diyenlerin yan yana gelerek bu olumsuzluğa dur demesi ve çocuklarımızın çıkaramadığı ses olmasıdır. Çocuklarımızın düşleri ve umutları için sorumluluk bizdedir, hepimizdedir” /BSGMEDYA |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |