• https://www.facebook.com/bsgmedya@hotmail.com
  • https://www.twitter.com/bsgmedya@hotmail.com

NÖBETÇİ ECZANELER
ULUSAL GAZETELER

Eğitim Sen Şube Başkanı Mustafa Gül, tüm eğitim emekçilerini 1 Mart 2018 itibariyle başlattıkları kampanyaya destek vermeye çağırdı


MESLEK ONURUMUZ İÇİN
PERFORMANSA HAYIR!






2 Nisan 2018
Eğitim Sen Çorum Şube Başkanı Mustafa Gül, sendika olarak meslek onurunu ve iş güvenliğini tamamen ortadan kaldırılacak performans değerlendirmesine karşı çıkmış ve 1 Mart 2018 itibariyle tüm Türkiye’ de taslak yönetmeliğin geri çekilmesi için imza kampanyası başlattıklarını belirterek, tüm eğitim emekçilerini kampanyaya destek vermeye çağırdı.

   

2 Nisan 2018

Eğitim-Sen Çorum Şube Başkanı Mustafa Gül, Milli Eğitim Bakanlığının performans değerlendirme sisteminin öğretmenlerin statüsünü değiştirecek, güvencesizleştirecek, iş barışını bozacak, rekabeti arttırıp dayanışmayı ortadan kaldıracak, mesleki olarak itibarsızlaştırmayı hızlandırma vb. sonuçlar doğuracak niteliğe sahip olduğunu belirtti.

Performans değerlendirme sistemine karşı olduklarını vurgulayan Mustafa Gül, tüm eğitim emekçilerini performans denetimine karşı başlattıkları imza kampanyasına güç vermeye, 5 Nisan 2018 tarihinde işyerlerinde okuyacakları bildiriye destek olmaya ve 5-6 Nisan 2018 tarihlerinde işyerlerinde gerçekleştirecekleri kokart takma eylemine katılmaya davet etti.

Gül, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Bilindiği gibi MEB, sendikaların karşı çıkmasına rağmen doğrudan eğitim emekçilerinin geleceğini tehdit eden performans değerlendirme taslak yönetmeliğini kamuoyuyla paylaşmıştı. Eğitim Sen olarak meslek onurumuzu ve iş güvenliğimizi tamamen ortadan kaldırılacak performans değerlendirmesine karşı çıkmış ve 1 Mart 2018 itibariyle tüm Türkiye’ de taslak yönetmeliğin geri çekilmesi için imza kampanyası başlatmıştık.

Son olarak Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın performans denetimini “çağdaş ülkelerin” ve “Avrupa Birliği’nin” uyguladığı yönündeki tespitleri ise bizleri oldukça şaşırttı, çünkü ya Bakan gerçekleri bilmiyordu ya da hiçbir meşruluğu olmayan bir sisteme meşruluk kazandırmaya çalışıyordu. Üstelik Bakan Yılmaz, performans sistemine karşı çıkanları da çağın gerisinde kalmakla itham ediyordu. Dolayısıyla Bakan’ın talihsiz olarak nitelenebilecek söz konusu açıklamalarından, kötü niyetli her kişi öğretmenlerin ezici çoğunluğunun çağın gerisinde kaldığı anlamını çıkarabilecek ve bir bütün olarak eğitim sistemini sorgulayabilecektir!

Performans değerlendirme sisteminde öğretmenlerin yaptıkları işin niteliğinden çok, yüksek performans notu alma hedefiyle bireysel değerlendirmeye tabi tutulması, okullarda herkesin birbirinin ‘rakibi’ olduğu düşüncesinin gelişmesine ve iş barışının bozulmasına neden olacaktır. Bu uygulama, okullarda görev yapan eğitim emekçileri ile diğer öğretmenler, okul yöneticileri, ilçe milli eğitim müdürlüğü, il milli eğitim müdürlüğü vb. ile ilişkilerde mutlak bağımlılığı (yaranma, tabi olma, hoş görünme vb.) daha da yaygınlaştıracaktır.

Kaldı ki bu sistem uygulanırsa, aynı işi yapanlar arasında derin eşitsizlikler oluşacak ve bunun doğal sonucu olarak okullarda iş barışı tamamen bozulacak, eğitim ortamı bu durumdan olumsuz etkilenecektir. Yapılacak değerlendirmeler sonucunda hizmet puanlarının hesaplanmasında oluşacak eşitsizlik tayin hakkının kullanımı dahil, pek çok alanda yeni mağduriyetler yaratma potansiyeline sahiptir.

Böylesi bir uygulama, öğretmenin iktidara, işverene olan bağımlılığını artıracak; iş güvencesinin sürekli tehdit altında olmasından dolayı, öğretmenlerin istenilen ve belirlenen rolleri oynamak zorunda bırakılmasına neden olacaktır. Amaçlanan kamusal bir hizmet olarak eğitimi üreten, kamu emekçisi kimliğine sahip öğretmen yerine, iktidarın hedeflerine ulaşmasında araç haline getirilen eğitimin, edilgen unsurlarından biri olma rolüne sıkıştırılan ve bunu kabullenen ‘makbul öğretmen’ kimliğinin oluşturulmasıdır. Bu durumda öğretmenlerin, halkın değil, iktidarın çıkarlarına göre çalıştırılması gündeme gelecektir.

 

TÜM EĞİTİM EMEKÇİLERİNİ
K
AMPANYAYA DESTEK
OLMAYA ÇAĞIRIYORUZ.

Öğretmenlerin statüsünü değiştirecek, güvencesizleştirecek, iş barışını bozacak, rekabeti arttırıp dayanışmayı ortadan kaldıracak, mesleki olarak itibarsızlaştırmayı hızlandırma vb. sonuçlar doğuracak, Performans değerlendirme sistemine karşı yürüttüğümüz faaliyetler kapsamında Merkez Yürütme Kurulumuz tarafından;

- 5 Nisan 2018 tarihinde işyerlerinde öğretmen odalarında, “Performans Denetimine Hayır, Mesleğime Dokunma” temalı bildirilerin okunması,

- 5-6 Nisan 2018 tarihlerinde “Bize Sor, Performansa Hayır” ve “Meslek Onurum İçin Performansa Hayır” kokartları takılması kararlaştırılmıştır.

Bildiri ve kokartlar Genel Merkezimizce hazırlanıp web sayfamıza konulacak, işyerlerinde oradan alıp çoğaltılarak kullanılacaktır.

Eğitim Sen olarak, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’a çağrı yapıyor, artık öğretmenlerin, öğrencilerin sesine ve taleplerine kulak vermesi gerektiğinin altını çiziyoruz.

Bu kapsamda, TEOG yerine getirilecek sınav sisteminin öğrencilerimizin; performans sisteminin ise öğretmenlerin emeğini, geleceğini yok saydığını ve bu gerçeği MEB’in kabullenmesi gerektiğini, dolayısıyla söz konusu uygulamalardan vazgeçilmesini talep ediyoruz!

Tüm eğitim emekçilerini performans denetimine karşı başlattığımız imza kampanyasına güç vermeye, 5 Nisan 2018 tarihinde işyerlerimizde okuyacağımız bildiriye destek olmaya ve 5-6 Nisan 2018 tarihlerinde işyerlerimizde gerçekleştireceğimiz kokart takma eylemimize katılmaya davet ediyor ve bir kez da “mesleğime dokunma” diyoruz!"

 

BSGMEDYA.NET



367 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

BİR KİTAP

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI